İncil'de “Önce söz vardı” ifadesi ile yüce Kur’an’da “Bütün insanlara güzel sözler söyleyiniz” (Bakara 83) ayetinin verdiği mesajın farkında mıyız?
Söz iki yanı keskin bir kılıç gibidir. Sözün bir yanı, onun kötüye kullanımı, bir yanı da mükemmel kullanımıdır.
Söz öylesine güçlüdür ki, bir söz milyonlarca insanın hayatını yok edebilir. Yıllarca önce Almanya”da Hitler, sözü kullanarak, tüm ülke insanlarını yönlendirdi. Sözün etkisiyle tüm ülkeyi dünya savaşına soktu. Çok sayıda insanı şiddet uygulamaya ikna etti. Halkın korkularını harekete geçirdi. İnsanlar insanları öldürdü. Çünkü insanlar birbirlerinden korkuyorlardı.
İnsan zihni, verimli toprak gibidir. Sözü topraktaki tohuma benzetebiliriz. Zihne hangi tohumu ekerseniz o büyür.
Sözü çoğu zaman kendi zihinsel zehirimizi akıtmak için kullanıyoruz. Kızgınlığımızı, kıskançlığımızı, çekememezliğimizi ve nefretimizi sözlerle anlatıyoruz.
Sözün yanlış kullanımı nesilden nesile aktarılıyor. Çocuklarımızla ilgili birçok olumsuz fikri sözlerle ifade ediyoruz.
Çoğu zaman dedikodu yaparak duygusal zehir üretiyoruz. Dedikodu, başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşmadır.
Dedikodu, bilgisayardaki virüs gibidir. Virüs bilgisayarın çalışmasını engeller. Dedikodu da insanlar arasındaki iletişimi bozar. Küçük bir yanlış bilgi, insanlar arasındaki iletişimi koparır. Bu iletişimin kopmasından, iletişimin iki yanındaki insanlar da etkilenir. Çünkü yanlış bilgi zehir gibidir iki tarafı da zehirler ve ayrıca zehir de bulaşıcıdır. Nesilden nesile akar gider. Bu yanlış fikirleri, bu duygusal zehirleri de iletişim sanıyoruz.
Sözü yanlış kullandığımız her an, kendimizi cehenmem bataklığının içine çekmiş oluyoruz. Aman, dikkat edelim!
Kaynak:
Ruiz, Miguel Don. Dört Anlaşma, çev. Nil Gün, Ötesi yayınları, İstanbul, 1999.