Siyasetin ucundan kenarından tuttuğumu bilenler bana bugünlerde sıkça "hangi siyasi parti başarılı olur?" diye soruyorlar. Bende onlara aklımın, bilgimin, tecrübelerimin yettiğince cevap vermeye çalışıyorum.
İlk önce şunu bilmenizi isterim ki; particilik ve siyaset çok teknik bir iş... Öyle laf söylemekle torba dolmuyor. Mutlaka siyasetin gereklerini yerine getirmeniz gerekiyor.
Siyaset ve siyasetin yapıldığı particilik, bir ilim aynı zamanda. Teorik olarak okullarda öğretilse de pratiğinin yıllar içinde tecrübe edilmesi lazım yoksa hayaller görüp duvara tosluyorsunuz.
Siyasetin başarılı olmak için olmazsa olmaz kuralı çok iyi bir örgütlenmedir. Hele Türkiye gibi ülkelerde bu fevkalade önem arz eder. Yani il, ilçe, mahalle, köy, sokak örgütlenmeleriniz çok iyi olmak zorundadır. Bunun bir aşama sonrası sandık başlarında partinizi canı gönülden temsil edecek insanların varlığıdır.
Bu iyi örgütlenme siyasete uygun insanlar tercih edilerek gerçekleştirilmelidir. Ancak siyasete uygunluk sadece belirli kriterler kadar dürüstlük, ahlaklı olmak, vatan sevmek gibi hususlarla da, desteklenmelidir.
Bir il başkanı ve il yönetimi; o ilde aynı zamanda genel başkanı temsil eder. Aynı şey ilçe başkanı, ilçe yöneticileri, mahalle, köy ve sokak temsilcileri içinde geçerlidir. Halk televizyonlarda ya da miting meydanlarında uzaktan gördüğü liderleri onların taşradaki temsilcilerinde arar. Yani parti örgütü mensupları aslında kendi il, ilçe, mahalle ve köylerinde birer genel başkan kopyası gibi olmalıdırlar. Çünkü halk parti kadar en az onlara da bakarak oy verir. Siz bu birimlerde arızalı insanlara kendinizi temsil ettirirseniz siyaseten intihar ediyorsunuz demektir.
Eğer bir partinin il başkanı ya da kademe kademe teşkilat mensupları yetersiz ve siyasete uygun değilse, bir üstüne üstlük etik sorunları var ise, o partinin genel başkanı ne kadar iyi olursa olsun, parti ne kadar doğru politikaları seslendirirse seslendirsin başarılı olmak mümkün değildir. Yani parti örgütleri aslında bir ayna gibidir. Genel başkanı ve merkez yönetimini halka yansıtırlar.
Şimdi bu dediklerimiz çerçevesinde mevcut siyasi partilerimizi değerlendiriniz. Kimin il ve ilçe teşkilatları anlattığımız kriterleri karşılıyorsa veya karşılamaya yakın duruyorsa o parti başarılı olacaktır.
Başarıyı taçlandıran diğer bir hususta parti adına sandık başlarında görev yapan şahıslardır. Bunların parti adına gösterdikleri çaba sandık başına giden seçmenlerin kararsız olanlarını etkilemektedir. Aynı zamanda sandıktan çıkan sonuçların sağlığı açısından da, bu insanlar belirleyicidir. Bu sebeple sandık başında temsilcisi olmayan bir partinin seçimde başarılı olması düşünülebilir mi?
Partilerin propaganda ile sundukları vaatleri, böyle bir parti yapısı tarafından desteklenmediği ve halka indirilmediği sürece başarılı olmak mümkün değildir.
Etrafınıza şöyle bir bakın; kimin il ve ilçe teşkilatları halka yakın ve kimler liderinin politikasını halka yansıtıyor? Kim sandıklarda birden fazla kişi ile bulunuyor? Kim anlattıklarımıza uygun davranıyor? Bunun cevaplarını doğru verirseniz, hangi partinin seçimlerde başarılı olacağını bulursunuz!
Artık dünya küçüldü... Halka kim ve doğru bir şekilde dokunuyorsa o başarılı oluyor! Öyle ekonomik krizlerden, sosyal buhranlardan, konjoktürel gelişmelerden falan medet ummayın. Halka doğru bir şekilde dokunmanın yolunu bulmaya çalışın. Göreceksiniz halk yine kendisine dokunana oy verecek!