Gidenlerin Ardından; Yaşasın Hatıralar (İki Usta Ergun Göze ve Ahmet Güner Elgin)

İki gazeteci, yazar, meslek ustamızın vefatlarının yıldönümünde Mehmet Nuri Yardım gönül dostları olan, üçüncü çeyrek etrafında dolaşıp duran bizleri yine Yeni Dünya Vakfı’ndaki Endurun Babıali Sohbetlerinde bir araya getirdi.

Üç Osmanlı Paşasının Yurdu Lehistan ve Bugünkü Polonya

Lehistan’ın bugünkü Polonya olduğunu yeni nesil bilmeyebilir. Ama Polonya tarihimizde ciddi bir yer teşkil eder. Çünkü sürekli Çarlık Rusyasının tehdidi altındadırlar. Ancak İstanbul’a sığınabiliyorlar. Tarlabaşında vefat eden Polonya’nın milli Kahramanı  Adamawi Mickiavkzavi onlardan biridir.

Şule Yüksel Şenler; Yüreğini Tam Yansıtamamış Bir İstanbul Hanımefendisi

Askerliğimi Erzurum Tabakhane’de; 29. Tümen Topçu Alayı Disiplin Subayı olarak yaptım. Mesai dışı saatlerimi ya üniversite kampüsünde, yahut Erzurum’da  rahmetli Ahmet Polat’ın yayınladığı doğunun maruf ceridesi Hürsöz Gazetesinden geçirirdim.

Kıpır Kıpır Bir KKTC

Birkaç seneden beri Girne’ye değişik vesilelerle gidiyorum. Her seyahatimde KKTC’de olumlu değişimleri gözlemledim. Bu defa Maraş’ta envanter çalışmasıyla turizme açılması hizmetlerinin başlaması, Rumların alışveriş için Türk tarafına daha fazla geçmesi ve Türklerin Akdeniz’de doğal gaz araması hep gündemde kaldı.

İki Mehmet Şevket Ağabey

Gazeteci, müellif ve muharrir Mehmet Şevket Eygi (1933 Zonguldak Ereğli-2019 İstanbul) hakka yürüdü. Fatih Camii’nde ikindi üzeri Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın kıldırdığı cenaze namazının ardından Topkapı Merkez Efendi’de annesinin yanına defnedildi.

Gazeteciyi Hedef Göstermek; SETA Ayıp ve Yanlış Yaptı

1990’lı yılların başında dağılan Sovyet Rejiminin hür ve demokrat dünyaya karşı iki stratejisi vardı. Birincisi; bazı açıklamaları Moskova değil de, önce Sofya veya Bükreş, yahut Prag ya da Belgrad’a yaptırırdı. Yok eğer bu açıklama demokrasiyle idare edilen yönetimlerden tepki görürse “Bu Moskova’nın görüşü değil, açıklamayı yapan söz konusu başkenti bağlar. Çünkü onlar da bağımsız bir devlettir.” derdi.

Ne Olacak Bu Halimiz? Âlimlerin Mürekkebi Değil İnsanlığın Kanı Akıyor!

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, milyonlarca Müslümanın katili George W. Bush’un yardımcılığını yaptığı, devlet adamı, politikacı ve aktör ABD Başkanı Sanatçı Ronald Reagan (1911-2004)) seçildiği yıl olan 1981’de yaptığı bir konuşmada bir Müslüman aliminden alıntılar yapıyor. Kendi toplumunun ve dünya kamuoyunun dikkatini çekiyor.

İki Kadir Bey

Tarihçi, hukukçu ve yazar Kadir Mısıroğlu’nu(1933 Akçaabat-2019 İstanbul) önce kitaplarıyla tanıdım. İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirmişti. 27 Mayıs Askeri Darbesi sonrasında fakültede sosyalist eylemcilerin saldırılarına karşı milliyetçi öğrenci grubunun da başını çekiyordu.

Deryayı Gören Nehirler veya Dostluk Üzerine

1968 gençliği olmak; hem yaşadıklarım, hem öğrendiklerim, hem tanıdıklarım ve hem de analiz gücünü fark ettiğim için bir ayrıcalık oldu. Dostluğu da bu günlerde yaşadım. Daha öncesinde ise hem dergilerden, gazetelerden, yazarlarından etkilendiğimiz, hem de mekteplerdeki Mehmet Akif ve Tevfik Fikret yanlısı olmak gibi bir ayırıma sonunda yakalandık.

Toparlanılmazsa Vay Halimize

İlkbaharın cıvıl cıvıl, taptaze, renk renk aydınlığı henüz insanların yüzüne yansımıyor. Dikkatle bakıyorum sokaktaki, otobüsteki, metrodaki, vapurdaki insanlarımızın yüzüne; hep asık. Bir karış suratla süzüyorlar etrafı.

Gazeteler ve Mensupları Bir Arada mı?

Gazeteciliğe başlayalı 56 yıl olmuş.. Kilis Huduteli’nde yazıyorum(1963).. Faik Muhsinoğlu’nun sahibi olduğu Gaziantep Yeni Ülkü Gazetesinin de muhabiriyim. Kilis’teki Renk Sineması yangını haberini vermiştim. Huduteli Gazetesinde de Pırıltı sahifesini yönetiyor ve yazıyorum. Ama gönlümde Babıali Gazeteciliği yatıyor. Mahir İz’in yönettiği Yeni İstiklal’e de Kilis’teki gelişmeleri yansıtıyorum. Daha ortamektepte iken bile başta Milliyet ve Tercüman’a aboneyim. Sonra aylık Toprak, Hilal, ne zaman yayınlanacağı belli olmayan Serdengeçti dergileri de vazgeçilmezlerim arasında.

Kendimize Dönüp Bir Bakmalı mıyız?

Rus tankları İkinci Dünya Savaşı’nda Berlin’e girene kadar, Almanlar Rusya’yı işgal ettiklerine inanıyorlardı. Çünkü Adolf Hitler’i destekleyen gazete ve radyolar öyle haber veriyorlardı. Ancak gerçek öyle değildi. Eğer bir ülkenin kendi insanlarını aldatan bir medyası varsa o ülkenin belki de başka düşmana ihtiyacı yoktur.

Asımın Nesli Dirvas’ın Ta Kendisi Midir?

İstiklal Marşı Yazarımız Mehmet Akif Ersoy doğumunun 145( 20 Aralık 1873), vefatının ise 82. yıldönümünde(27 Aralık 1936) değişik programlarla anılıyor. Cumhurbaşkanlığı Vefa Ödülü de bu yıl Mehmet Akif Ersoy’a verildi. Ödülü torunu Selma Argun Hanımefendi gerçekleştirilen bir törenle aldı.

Tebliğ ve Temsil

Kısa adı İSAV olan İslami İlimler Araştırmalar Vakfı sessiz ama önemli hizmetlere, gelişmelere imza atıyor. İstanbul Laleli’de bir apartmanın giriş katında kurulduğu (1970) günleri hatırlıyorum.

Canbaz İpinde Dostluk ve Vefa

Benim nesil dahil Fethi Gemuhluoğlu’ndan (1922-1977) peşpeşe birkaç nesil etkilenmiştir. Gençleri hep el üstünde tutar, özellikle üniversitede okuyan talebelere her konuda hep öncelik ve ayrıcalık tanırdı. Tek şartı memleketsever olmasının yanında arif, sağduyulu, çalışkan, üretken ve ufkunun açık olmasıydı.

Türk Dünyası’nın Çolpon-Ata Zirvesi

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin Kurulmasına Dair Nahcivan Anlaşması 3 Ekim 2009’da Cumhurbaşkanları Abdullah Gül (Türkiye), Kurmanbek Bakiyev (Kırgızistan), İlham Aliyev (Azerbaycan), Nursultan Nazarbayev (Kazakistan), Hıdır Saparaliyev (Türkmenistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı) tarafından imzalanmış ve 23 madde olarak süresiz hayata geçirilmişti. Kısa adı da TÜRK KONSEYİ olarak benimsenmişti.

Bu da Nereden Çıktı?.

Cağaloğlu’nda Beyan Yayınları her Cumartesi öğleden sonra İstanbul’un aydınlarıyla bir konuyu gündeme taşır ve tartışır. Ancak önce çiğ köfte ve çay ikramı yapılır, düşün ziyafeti daha sonra. Yurt içinden ve dışından konuklar da katılır zaman zaman.

Sivil Toplumda Aydınlar Ne İş Yapar

Mana ve tefekkürle yoğrulmuş bir hekimi andık geçenlerde. Bu aydınımız İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Süleyman Yalçın(1926-2016) idi.

Henrik İbsen’in Bir Bebek Evi

Norveçli Yazar Henrik Ibsen’i (1828 - 1906) Yaban Ördeği ve Peer Gynt adlı eserlerinden tanıyorum. Tiyatroda sahnelenmişti yıllar önce. Belki de 40-50 yıl falan olabilir.

Dördüncü Sanayi Devrimi Üzerimize Gelen Kasırga mıdır?!

Adalet eski Bakanı İsmail Müftüoğlu’nun başkanlığını yaptığı İstanbul Platformu  her ayın ikinci salı akşamı Çengelköy Yakamoz’da toplanarak  değişik sektörlerdeki aydınlarımızı bir araya getirir.