Şükran Duymanın Gücü

Şükranın sağlığımızı korumada büyük rolü vardır. Bağışıklık hücreleri duygularımıza karşı duyarlıdır. Şükran, sevgi ve merhamet duyduğumuzda salgılanan  hormonlar, kaygı, endişe  veya korku duyduğumuzda salgılanan  kimyasallardan farklıdır.

Güven ve Mutluluk

Başkalarını sever veya hizmet edersek onlara güveniriz. Güven duyunca da onların  değerlerini ve potansiyellerini  görmüş oluruz. Ayrıca o potansiyelleri de besleriz.

Aile İlişkileri ve Yalnızlık

İnsanlar, bazen kalabalığa, bazen de yalnızlığa ihtiyaç duyarlar. Kişiliğin gelişmesi, insanın kendisini tanıması ve çok boyutlu düşünebilmesi için, kişisel özgürlük hakkına sahip olması gerekir.

Evliliklerde Sinerjinin Gücü

Sinerji, iki ayrı şeyin birleştikleri zaman daha büyük bir güç meydana getirmelerini anlatan bir kelimedir. Bu bir bütünün parçalarının  toplamından daha fazla olduğu bir işlemdir.  Sinerji iki insanın bir araya gelerek veya birleşerek, önceden sahip olmadıkları  veya ayrı ayrı yapamayacakları  değişik bir şey meydana getirmeleridir.

Tam Kapasite İle Yaşamak

Psikologların araştırmalarına göre,  sıradan insanlar sadece yüzde 10 yaşıyor. Yüzde on nefes alıyor,  yüzde on seviyor,  yüzde on keyif alıyorlar….

Vicdan ve Liderlik

Vicdan, içimizdeki ahlaki yasadır. Ahlaki yasa ile  davranışın örtüşmesidir. Birçok kimse, vicdanın, Tanrının  çocuklarına seslenmesi olduğuna inanır.  Pek çok düşünür neyin iyi neyin kötü, neyin doğru neyin yanlış olduğuna ilişkin insanın içinde bir duygunun varlığını kabul eder.

Kanserli Davranışlar

Yayılma özelliği gösteren beş önemli davranış vardır: Eleştirme, şikayet etme, kıyaslama, rekabet ve çekişme ( Covey, s.155).

Dört Tür Zekayı Geliştirmek

Hepimizin doğuştan getirdiği dört muhteşem parçası vardır: Beden, zihin, kalp ve ruh. Dört zeka türümüz de bu  dört parçaya karşılık gelir. Bedene bedensel zekâmız, zihne zihinsel zekamız, kalbe duygusal zekamız ve ruha ruhsal zekamız.

Kendinle Barış ve Kendine Sarıl!

Mutlu insanlar, kendilerine mutsuzlardan daha çok  dokunurlar ve kendilerini daha çok severler. Kendilerine daha çok sarılırlar ve “Canım kendim, seni  çok seviyorum” derler.  Böylece daha az hasta olurlar.

Kendi Sonunu Hazırlayan Şair: Nefi

Şair Nefi’ inin (1572) övgüleri de sevgileri de uç noktadaydı. Sevgisini ve öfkesini söylemekten çekinmezdi.

“Ham Pişkinin Halinden Anlamaz”

“Ham pişkinin halinden anlamaz, o halde sözü kısa kesmek gerek” diyen Hz. Mevlana’yı anlamış olsak enerjimizi ve zamanımızı boşuna harcamamış oluruz.

"Öpeyim de Geçsin" Sözü Doğru mu?

Annelerin söylediği “ öpeyim de geçsin” sözünü çok seviyorum. Gerçekten öpücüğün iyileştirme gücü var mı?

Zenginleştirilmiş Çevre ile Beynin Uyarılması

Beyin de, kas gibi, üzerinde alıştırma yapıldığında gelişim gösterir.  

Kadınlar ile Erkekler Arasındaki Önemli Farklar

* Kadınlar daha çok ilgilendikleri kişilerin içsel dünyalarında neler olup bittiği hakkında sohbet etmek isterler.  Erkekler ise daha çok dış dünyada neler olup bittiğini merak ederler.

Kültürel Mirasın Gücü

Kültürel miras, daha önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş ve evrensel değerlere sahip olduğuna inanılan eserlerdir.

Nasıl Bir Evlilik?

Mutlu evlilikte her eşin kendi hayatı vardır.  Eşler, aralarında onları birbirine birleştirecek  köprüler kurarlar. Bununla birlikte kendi bütünlüklerini ve onurlarını her zaman  korurlar.  Çünkü onlar ilişkilerin, ne kadar güçlü olursa olsun,  geçici olduğunu ve  sonunda  yine kendileriyle başbaşa kalacaklarının farkındadırlar.

Kitap ve Makale Nasıl Yazılır?

Kitap veya makale yazmak isteyen, öncelikle çok okumalı ve sonra yazmaya başlamalıdır.  Bir insan ne kadar çok kitap okursa o kadar düzgün konuşur ve o kadar düzgün yazabilir. Okumak için zamanı olmayanın, yazmak için de zamanı olmaz. Okuma alışkanlığı olmayan kişinin yazdığı kitabın veya makalenin kimseye bir faydası olmaz.  Guy Debord ne güzel ifade etmiştir: “Yazmayı bilmek için okumayı bilmeli, okumayı bilmek için yaşamayı bilmeli.”

Yalnızlığın Acısı

Sürekli gergin olmayı öğreniyoruz.  Aynı anda beş altı  düşünceyi aklımızdan geçirerek geriliyoruz. Gerginlik eğitimini her yerde bulabiliyoruz, ama rahatlık ve mutluluk eğitimini hiçbir yerde bulamıyoruz.               

Üzüntünün Beş Aşaması – Kübler-Ross Modeli

Elisabeth Kübler-Ross 1926 tarihinde İsviçre’de doğmuş ve 2004 yılında ABD’de ölmüştür. Kübler-Ross, üzüntünün beş aşaması (Five Stages of Grief) olarak bilinen modeli geliştirmiştir. 

Depresyon: İyi Düşünce = Kötü Düşünce

Pittsburgh Üniversitesi'nden iki psikolog, Greg Garamoni ve Robert Schwartz, farklı insanların akıllarından geçen iyi düşüncelerle kötü düşünceleri saymaya ve bu ikisinin oranına bakmaya karar verdiler.