Ekrem İmamoğlu İBB seçimlerinden önce,“ Her şey güzel olacak” sloganıyla kampanya yaptı. Hiç ayırım yapmadan bütün sağ partilerden de oy aldı. AK PARTİ’nin güçlü adayı Binali Yıldırım’a karşı 800 bin oy fark atarak, İstanbullu seçmenden % 54,21 oy almak suretiyle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimini kazandı.
Acizane olarak şahsen, kanala verilen KANAL İSTANBUL isminin yanlış olduğu kanaatinde bulunmaktayım. Bu cümleden olarak, hayretime mucip olan husus şudur ki, AK PARTİ Gençlik Kollarının 6. Kongresinde yapmış oldukları konuşma da “Tarihte dinini, dilini, kültürünü ve değerlerini kaybedip de varlığını devam ettiren hiç bir topluluğun olmadığını” ifade eden, Değerli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a böyle bir ismi nasıl kabul ettirdiklerini anlamakta zorlanıyorum.
Önce şu hususu ifade edeyim ki, AK PARTİ’nin ve onun değerli Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın benim gibi emekli bir memur tarafından müdafaa edilmelerine hiçbir zaman ihtiyaçları yoktur. Benim esas üzerinde durmak istediğim husus, 128 milyar dolar bahane edilerek haksız bir şekilde meydana getirilmek istenen algı operasyonudur.
Yazının başlığını her ne kadar, muhalefetin olanca gücüyle karşı çıktığı Kanal İstanbul olarak koydu isem de bu yazımda kanalın faydalı mı, yoksa lüzumsuz bir yatırım mı olduğu meselesine girmeyeceğim. Sadece şu kadarını ifade edeyim ki, bu memleket de hiçbir yatırım lüzumsuz değildir. Hiçbir eser çalakalem yapılmamaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Müdürlüğü’nün 23.03.2021 tarih ve 1178470 sayılı Bakanlık onayı ile ülke genelinde koro ve topluluklarda birleştirme ve isim değiştirme bahanesiyle “Türk” kelimesi koro isimlerinden kaldırılmış bulunmaktadır.
Bu yılın ilan edilmesi için emeği geçenlere teşekkür ederiz. Tabii ki, mühim olan husus icraattır. Bu yılın önemine uygun olarak değerlendirilmesini temenni ediyorum.
Bundan bir sene kada r önce 65 yaş üstü vatandaşlara getirilen sokağa çıkma yasağı halen, değişik şekillerde devam etmektedir.
Başkanlığınıza göndermiş olduğum 15.02.2021 tarihli yazımda, geçen hafta Cuma Namazını Balıkesir’de bir camide kıldığımı ve cami imamının ilk 4 rekât sünnetten sonra 2 rekât Cumanın farzını kıldırıp, tespih de çekmeden camiden çıkıp gittiğinden bahsetmiştim.
Değerli Başkanım, ben İzmit’te ikamet eden bir vatandaşım. Bulunduğum mahallenin camiinde bir süredir salgın sebebiyle, İmam Efendi Cuma Namazlarını 10 rekât olarak kılmaktadırlar. Tabii ki, cemaatin tamamına yakını buna riayet etmeyip namazlarını 16 rekât olarak kılmaya devam etmektedir.
Bilindiği üzere, salgın hastalık sebebiyle 65 üstü yaşlılara 20 Mart 2020 tarihinde kesintisiz olarak üç ay süre ile sokağa çıkma yasağı getirilmişti.
Değerli Cumhurbaşkanımız, 18 yıl gecikmeyle de olsa, 20 Ocak 2021 tarihli beyanatlarında lisan ile alakalı olarak ezcümle,
Son zamanlarda marketlerde bariz bir şekilde fiyat farklılıkları ile istikrarsız bir fiyat uygulamasının yapıldığı görülmektedir. Bilhassa, koronavirüsü fırsata çeviren fırsatçıların zam bahanesi bitmek bilmemektedir. Salgın döneminde birçok üründe fiyatlar neredeyse iki katına çıkmış bulunmaktadır. Aynı zamanda benzer ürünler arasındaki fahiş fiyat farkları da dikkati çekmektedir.
AK PARTİ iktidarı, 2012 yılından itibaren, eğitim hamlesi olarak, orta öğretimde seçmeli ders olarak, Kur’an, Siyer, Temel Dini Bilgiler dersi koymuştur. Koyanlardan Allah razı olsun. İlk yıllar bakanlık vazifesini ifa eden Milli Eğitim Bakanlarının da yoğun teşvikiyle bu dersler tercih edilmiş ve bilhassa tercih edilmesi içinde gayret sarf edilmiştir. Ta ki, Ziya Selçuk Milli Eğitim Bakanı oluncaya kadar.
Muhterem Başkanım, ehemmiyetine binaen önce şu hususu ifade edeyim ki, niyet ve maksadım hiçbir kimseyi şikâyet etmek değildir. Bu yazıyı sizlere yazmamın yegâne sebebi, sade bir vatandaş olarak hayatın içinden Diyanet camiasında zaman zaman görmüş olduğum bazı aksaklıkları sizlere arz etmekten ibarettir.
Muhterem okuyucularım, bugün Milli Eğitim Bakanlığı ile alakalı bir mevzudan bahsetmek istiyorum. O da şudur;
Değerli okuyucularım, bu gün mühim bir mesele olarak gördüğüm iki husustan bahsetmek istiyorum. Onlar da şudur,
Bilindiği üzere, son alınan yasak kararları meyanın da Kafe ve lokantaların da kapatılmasına karar verilmiş bulunmaktadır. Acizane kanaatime göre alınan bu yasak kararı son derecede vahim bir hata olarak görülmektedir. Şöyle ki,
Bilindiği gibi, Korona virüsü sebebiyle alınan yasak kararları meyanın da 65 yaş üstünde bulunan vatandaşlara 20.11.2020 Cuma günü saat 20.oo de başlamak üzere, her gün saat 13.oo den itibaren sokağa çıkma yasağı konulmuş bulunmaktadır. Alınan bu karar, 65 yaş üstündekilere bırakınız vakit namazlarına gitmeyi, Cuma Namazına dahi gitmeyi resmen yasaklamak manasına gelmektedir. Zira, Batı İllerin de Öğle Ezanı saat 13.oo e doğru okunmaktadır. Bu saat de yasaklar başladığına göre, yaşlılar Cuma Namazına gidemeyecek demektir.
Bundan önce yazmış olduğum “65 Yaş Üstünde Bulunan Yaşlıların Mağduriyetleri Ne Zaman Sona Erecek” başlıklı yazım, Kocaeli Aydınlar Ocağı sitesinde, Akça Koca Kültür Platformu sitesinde, Yeni Akit Gazetesinde yayımlandı. Ayrıca, facebook sayfamda da paylaştım. Bunun neticesi olarak, birçok kişiden tebrik ve teşvik yazısı aldım..
Hülagü Han, Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu Cengiz Han'ın torunu, İlhanlı Devleti'nin kurucusu Mengü Kağan'ın kardeşidir.