*Öğrendim ki... Eğitimsiz, kültürsüz güzeller, kokusuz ve dikenli çiçeklere benzer.
Suriye Atabegliği’nin en büyük komutanı Selâhaddin Eyyübi , 9 Temmuz 1187 târihinde Hittin Zaferi ’ni kazandı. Bu zaferle Selâhaddin Eyyübi, Bizans’a bağlı Kudüs Haçlı Krallığı’nın elindeki Akka Kalesi’ni fethetti ve Kudüs Hıristiyan Krallığı’nı târih sahnesinden sildi.
Kurban Bayramı sâdece et kesme bayramı değil; fakirlerin de düşünüldüğü, birlik ve beraberliğin pekiştiği ibâdettir. Allah'a kurban edilen kurbanlık hayvanlar kesilirken, kesilen etlerin ihtiyaç sâhiplerini bulacağı bir bayramdır. Bu süreç hem sevinçle hem de mânevî duygularla kutlanmalıdır.
Ali Rıza Temel: Yüce Mevlâ insanları imtihan etmek üzere yarattı. İmtihanın neticesine göre cezâ veya mükâfat vermek üzere de ölümü halk etti.
İslâmiyet sürtüşme, çekişme, tartışma ve kavga dini değildir. Hoyrat akıllar, diller ve eller, târih boyunca İslâm’ı kavga zemini hâline getirmeye çalışmışlardır. İslâm’ın hür düşünce ve hoşgörü dini olduğu unutturulmaya çalışılmıştır. Bu hakikati ortaya koyan yüzlerce hâdiseden üç tânesi, bizleri düşünmeye ve akl-ı selim yoluna sevk edebilir.
Dünyada en çok kitap okunan 10 ülkenin liste başında Hindistan yer alıyor. Sonrasında sırasıyla; Tayland, Çin, Filipinler, Mısır, Çekya, İsveç, Fransa, Macaristan ve Suudi Arabistan var. Türkiye listede 18'inci sırada.
Türkler târihte ilk defa Hun Türkleri olarak 375 yılında Balamir Han yönetiminde Avrupa’da görüldüler. Doğu Gotlarının (Ostrogotların) ve Batı Gotlarının (Vizigotların) büyük göçleri bu sebeple oldu. Balamir’den sonra Uldız (Yıldız) Han yönetimindeki Hunlar Roma topraklarına girdi. Uldız’ın hedefi Doğu Roma’yı etkisiz hâle getirmek sonra da Batı Roma üzerine yürümek ve İstanbul’u almaktı.
Çevre; bulunduğumuz, oturduğumuz, çalıştığımız ve yaşadığımız yerdir. Geniş mânâda çevre ise; Vatan topraklarımızın ve hatta dünyânın tamamı, insanoğlu için çevredir.
Evde, okulda, işyerinde; eğitim, sağlık, iş için kâğıt kullanımı kaçınılmazdır. Dolayısıyla kâğıt kullanımında çok önemli hatâlar söz konusu olmaktadır. Yer ve şartlar ne olursa olsun gereksiz kullanımdan titizlikle kaçınmalı, en verimli kullanım sağlamalı, özellikle kâğıt israfının tabiat ve çevreye vereceği zararların çok yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Kırkağaç Kaymakamı şâir Eşref, Kaymakamlık binasının tâmir gerektiğini merkeze bildirmiş.
Bütün annelerin saygı ile anılması şüphesiz güzel bir olaydır. Fakat bu güzelliği senenin bir gününe hapsetmek, meselenin özüne inememektir. Anne evlâdını aylarca karnında, yıllarca kucağında taşır. Bir ömür boyu da gönlünde saklar. Evlâdı için her an her fedakârlığı yapmaya hazırdır.
*Öğrendim ki… Sağlıklı beslenmek için; sabah kahvaltısını kendimiz için etmeliyiz, öğlen yemeğini dostumuzla paylaşmalıyız, akşam yemeğini sevmediklerimize ikram etmeliyiz. (Av. Yaşar Topcu’dan)
Fıkıh Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Dr. FÂRUK BEŞER ‘ İslâm Züğürtlüğü Övmez ’ Diyor.
T.B.M.M.; 18 Mart 1920’de Misak-ı Millî kabul edilip İstanbul’da son toplantısını yapan Osmanlı Mebuslar Meclisi, Ankara’ya gelebilen üyeler ile yeni seçilen üyelerden oluşuyordu. Açılışı Cuma gününe tesâdüf ettirilen meclisin üyeleri, Hacı Bayram Camii’nde Cuma namazını kıldıktan sonra, kurbanlar kesilerek, dua ve tekbirlerle Meclis binasına geldiler.
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır: Fıtratın sözlük anlamı uzunlamasına yarmaktır. Bu, varlıkların oluşumunu sağlayan bölünme kanununu akla getirir. âyetlere göre bu kanunun hem göklerin ve yerin yaratılışında hem de insanın yaratılışında geçerlidir. Allah Teâlâ şöyle demiştir:
Yüce dinimize göre Müslüman ve akıl-bâliğ 1 olan şahıslar oruç tutmakla mükelleftirler. Özel mazeretlilere oruç tutmama izni erilmiştir.
Ali Rıza Temel: İlâhî rahmeti kazanmaya en çok vesile olan amellerden birisi de Ramazan ayını fırsat bilip, onu lâyıkıyla değerlendirmektir. Zâten bayram yapmak haddi zâtında günahlardan arınıp cehennemden azat olmanın sevincini yaşamaktır. En büyük kazanç ilâhî azap ve gazaptan kurtulmak, rızay-ı ilâhîye nâil olmaktır.
Budizm, Brahmanizm, Hinduizm, Mecusilik gibi oluşumlar umûmiyetle ‘ Beşerî dinler ’ olarak anılıyor. ‘İnanç kültürü’ olarak tavsif edilmesi daha doğru bir isimlendirme olarak tavsiye edilebilir mi?
Kırgızistan, 198.500 kilometrekare yüzölçümüne, 5.000.000 civarında nüfusa sâhip bir Türk cumhuriyeti. Kişi başına millî geliri 1.000 doların altında. Gelir dağılımı dünya ölçülerine göre çok bozuk. Zengini sayıca az fakat varlık açısından çok zengin. Fakiri ise açlık sınırının altında.
*Öğrendim ki... Kitap okumadan kitap yazanların kitabı okunmamalı. (Fazlı Köksal’dan) *Tebessüm ve tatlı dil, her kapıyı değilse bile pek çok kapıyı açar.