Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pire berber; deve tellal iken Masallar Ülkesinde SÜSLÜ KRALLIK diye bir yer varmış. Burayı idare eden kral Süslü hem çok süslü hem şımarıkmış ama bir o kadar da temiz kalpliymiş eğlenceyi de çok sever miş.. Sarayın bahçesinde dolaşırken yardımcısına,
Ne ummuştum ne buldum Yıllarca bekledim durdum O kadar çok bekledim ki Beklediğim neydi unuttum
Orta Asya steplerinde, Kâh at sırtında kâh çadırda, Türk’ün soyu, boyu tüm dünya da! Kâh yörük kâh Türkmen Kimi Kerkük’te kimi Türk ocağında...
O kadar çok çeşidi ve anlamı var ki! Adeta anlamı da çeşidine göre değişiyor. Sevgi duygu mudur his midir? Herkesin anlayış, yaşayış ve başkasına aksettirilmesi de kendine göre çeşitlilik gösterir. Bu kavramı cahil insanın anlayıp da anlayışı farklıdır. İlim irfan sahibi olan birinin aktarışı daha farklı olacaktır. Bir ilahiyatçının ya da bir filozofun anlatışı da kendi için de farklı hissedilir. Ben normal bir insanım sadece kendimce düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Kendimce doğru olduğuna inandığım kararı verdim. Evdeyim dışarıda soğuk ve buz var. Benimse dışarı çıkıp yeni bir macera yaşamaya hiç niyetim yok. Yardımcım bugün dışarıda. Eşim de soğuk havaya aldırmadan şu anda karlı ve kar yağışı olan yazlığımıza gitti. Ezo'yu alıp ava çıkacakmış. Gidene güle güle.
Teknoloji ürünleri insanlara kolaylık sağlamak ve zaman kazandırmak amaçlıdır. Belirli yaş gurubu için bu yenilikleri takip etmek, kabul etmek ve uygulamak hayli zordur. Genelleme yapmıyorum bu kişinin kendini zamana uydurabilmesi ile ilgili olabilir diye düşünüyorum. Bu aynı zamanda merak, istek ve gayret gerektirir.
Zengin doğdun anandan Yüz bulamadın babandan Hoşlanırsın ormandan Bu ne güzellik" BE OSMAN"
Masallar ülkesindeki köylerden birinde hoş oğlanla annesi yaşarlarmış. Fakir insanlarmış bir inekleri birkaç da tavukları varmış. Yumurta ve süt satarlar bununla da anca karınlarını doyururlarmış. Birgün evde ekmek yapmaya karar veren anne bir de bakmış ki tuz kalmamış. Hemen hoş oğlana seslenmiş:
Doğum ne zaman? diye sorulur bebek dünyaya gelmeden. Doğduktan sonra çoğalan "N" lerle büyümeye devam ederiz. Hepimizin sorular karşısında çaresiz kaldığı zamanlar olmuştur. Acaba insan her soruya olumlu cevap verdiği zaman mutlu mu? Yaşadığımız süre içinde her şey bizi çalışmaya yönlendiriyor.
Mutluluk ormanından çok uzaklarda bir balıkçı köyü varmış. Bu köyde yaşayanların arasında iki balıkçı kardeş varmış. Abi balıkçı olan Halim evli barklı zengin çocukları olan biriymiş. Kardeş Selim de evliymiş ama Allah onlara çocuk vermemiş. Karı koca çok iyi kalpliler imiş fakir oldukları halde herkese yardım ederlermiş. Kazançları azmış ama gönülleri zenginmiş.
Bir varmış bir yokmuş, iki varmış ama nedense üç yokmuş kaybolmuş. Şimdi biz sayıları bırakalım da masal ülkesine gidelim. Masal ülkesinde bulunan mutluluk ormanında bütün hayvanlar uyum içerisinden yaşarlarmış. Hepsini idare eden ormanlar kralı aslanmış. Aslan bütün haşmeti ile ormanda dolaşır adaletli davranır kimseye haksızlık yapmaz ve yaptırmazmış.
Ela gözlerinde dizi dizi yaş, Döküldü kirpikten yavaş yavaş. Geride bıraktığım yıllara dönüp baktım, Biraz hüzün , biraz sevinç... Bahtım kara mıydı ak mıydı Bilemedim.
Kamyon şoförü tonton bir amcaydı. Söylediğine göre onun da çocukları vardı. Hâline acıyan adam Kaya'yı en yakın benzin istasyonuna götürdü. Morluklarına ilaç sürdü. Karnını doyurdu. Olanı biteni sordu. Kaya başından geçen her şeyi anlattı. Kamyoncu, Kaya'ya,
Kaya, ailenin haşarı ve şımarık çocuğuydu. Annesi ve babası evlat sahibi olmak için senelerce uğraşmışlar tam ümidi kestikleri anda Allah onlara bir evlat vermişti. Bu yüzden Kaya’ya asla "hayır" denmez her istediği alınır ve yapılırdı.
Mualla çok güzel bir kaplumbağaydı. Süse gezmeye çok meraklıydı. Bahçenin dışarı açılan kapısına gidip,
Zaman mekân anlamını yitirdi, Dönen bir çarkın içindeyim sanki, Dönüyorum dönüyorum, Neredeyim ne haldeyim bilmiyorum, Döndükçe dağılıyor kayboluyorum
Hulki Bey ve karısı Necmiye Hanım kiralık ev ararken çok yorul muşlar. Tam vazgeçecekleri sırada çıkmaz sokaktaki havuz evini fark etmişler.
Bugünkü masalımız Mutluluk ormanının yakınındaki Şenlik Köyünde geçiyor. Şenlik köyünde yaşayan ailelerden birinin oğlunun adı Kara boncukmuş. Çok çalışır arkadaşları ile iyi geçinirmiş. Eğlenceli neşeli bir çocukmuş.
Sabah sessizliğini bozan martı sesi vapur düdüğü Boğazda şıpırtılar var birde ezan sesi İstanbul uykuda küçük bir çocuk gibi Yorgun sakin telaşsız
Mutluluk Ormanında yaşayan Köstebek Nuri ile komşusu Kırk ayak Nazlı birbirlerinden hiç hoşlanmazlar hoşlanmazlarmış.