Eserlerinde, çöküş sürecindeki Osmanlı toplumunu, Osmanlının son zaferi olan Çanakkale Zaferindeki Mehmetçiğin büyük kahramanlığını anlatan “Çanakkale Şehitlerine” destanını yazan Mehmet Âkif’in Milli Mücadele’ye en büyük desteği, İstiklal Harbi’ni yürüten kahraman ordumuzun ve milletimizin maneviyatını yükselten “İstiklâl Marşı”nı yazmasıdır.
İstiklâl Marşı, Türk milletinin yedi düvele karşı yaptığı İstiklâl Harbi’nin milli destanıdır. İstiklâl Marşı, Türk tarihinin başlangıcından günümüze kadar milletimizi yaşatan milli ve manevi değerleri bir bütün olarak ortaya koyan edebi bir âbidedir. İstiklâl Marşı, Türk milletinin yedi düvele karşı yaptığı İstiklâl Harbi’nin milli destanıdır. İstiklâl Marşı, Türk tarihinin başlangıcından günümüze kadar milletimizi yaşatan milli ve manevi değerleri bir bütün olarak ortaya koyan edebi bir âbidedir.
Ukrayna’da savaşa giden babaya Gözyaşlarıyla sarılırken kız çocuğu Öyle bir bakış attı ki dünyaya,
Aramızdan ayrılışının 46. Yıldönümünde Hüseyin Nihâl ATSIZ (12 Ocak 1905 - 11 Aralık 1975), Türkçü ilim, fikir ve kültür insanı, tarihçi, Türkolog, şair ve yazardır. Türk milletinin tarihiyle eşit bir yaşa sahip olan Türk milliyetçiliği fikrinin, 20. yüzyılda Ziya Gökalp’ten sonraki en kuvvetli temsilcisidir. Türkçülük fikrini ve Türk ülküsünü yayma gayesi peşinde kalemi ile yaptığı yarım asırlık mücadelesi onu, Türkçülük fikrinin Cumhuriyet dönemindeki önderi yapmıştır.
Milli Eğitim Şûraları; Türk millî eğitim sistemini geliştirmek, niteliğini yükseltmek için eğitim ve öğretimle ilgili konuları tartışmak ve tavsiye kararları almak, eğitim politikalarının esaslarını belirlemek üzere toplanan çok önemli toplantılardır. Burada alınan kararlar tavsiye niteliğinde olsa da yine de bağlayıcı olmaktadır.
24 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Aziz Atatürk’ün, Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurdukları günün 93. Yıldönümüdür. 24 Kasım, 1981 Atatürk’ün 100. Doğum Yılı'nda Öğretmenler Günü olarak kabul edilmiştir. Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği görevini kabul ettiği gün olan 24 Kasım, 1981 Atatürk Yılı'nda Öğretmenler Günü olarak ilan edildi. 24 Kasım, öğretmenlerin onur günüdür.
Türk milleti, tarihi boyunca büyük komutanlar, hükümdarlar, liderler ve kahramanlar yetiştirmiş büyük bir millettir. Bu kahramanlar zincirinin son halkası, Mustafa Kemal Atatürk’tür. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk ve öğrencilik hayatı hariç, bütün ömrü savaşmakla geçmiş ve bütün savaşlardan zaferle çıkmıştır.
BİR SEVDÂDIR İSTANBUL Boğaz’dan esen rüzgâr mest ediyor kalbimi Ruhumda her an tüten bir sevdâdır İstanbul Görürüm kubbelerde Hisarlar’da mazimi Gözlerimde uyanan bir rüyadır İstanbul
Şanlı Türk tarihi sayısız zaferle doludur. 19 Mayıs 1919’un ise tarihimizde özel bir yeri ve önemi vardır. 19 Mayıs 1919, Türk milletinin, millî önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde önce Milli Mücadele’yi kazanarak Kurtuluş’a, sonra Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarak bağımsızlığa ve daha sonra da toplumun her alanında yapılan devrimlerle çağdaş hayata uzanan zaferler ve başarılarla dolu uzun, meşakkatli ve kutlu yolun başlangıcı, ilk adımıdır.
Pandemi vakalarının yüksekliği yönünden Avrupa’da birinci, dünyada ilk üç arasında olan ilk üçe giren Türkiye’de bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı, okulları öğretime açma, öğretmenleri aşılama ve eğitime ulaşamayan öğrenciler konusunda başarılı olamamıştır.
I. Dünya Savaşı'nın son yıllarında Yozgat mutasarrıfı ve Boğazlıyan Kaymakamı olan Mehmed Kemal Bey, işgalci devletlerin baskısı ve Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin kararıyla, tehcir sırasında Ermeni ahalinin ölümünden sorumlu tutularak Divan-ı Harb-i Örfi'de yargılanmış ve idama mahkûm edilmiştir. Dönemin padişahı Vahdettin idam kararını ülkede olaylar çıkabileceğini gerekçe göstererek onaylamaz ve dönemin şeyhülislamından fetva ister. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin verdiği fetva ile infaza karar verilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti devletini Türk milliyetçiliği düşüncesi üzerine kurdu. Hüseyin Nihal Atsız, Cumhuriyet’in ilk elli yılında Türk milliyetçiliği düşüncesini eserleriyle yaşatan fikir adamı oldu. Alparslan Türkeş ise Tanzimat’tan bu yana ilmî, fikrî ve edebî bir hareket olarak toplum hayatımızı etkileyen Türk milliyetçiliği düşüncesini, siyasi platforma taşıyan düşünce ve inanç adamı olmuştur.
“Türk” ve “Atatürk” düşmanlığı, Osmanlı İmparatorluğu’nun tarih sahnesinden çekildiği ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulduğu gün başladı ve bugüne kadar devam ediyor. Cumhuriyet’in kurulduğu gün, bu yeni Türk devletine karşı çıkanlar; Saltanat ve hilafet fanatikleri, İstiklâl Harbi’ne karşı çıkanlar, düşmanla işbirliği yapanlar, Milli Mücadele’yi teşkilatlandıran Atatürk ve diğer Kuvva-yı Milliyecilerin idamına fetva verenler, iç isyanlar çıkaranlar, asker kaçakları, bu fillerinden dolayı İstiklâl Mahkemelerinde yargılanıp ceza alanlar, ümmetten millete geçişi hazmedemeyenler, kapatılan tekke ve zaviyelerin cemaatleri, inkılaplara karşı çıkanlar, çağdaş hayat tarzını benimsemeyenler ve Türklüklerinden şüphe edenlerdir.
Her konuda milletine öğretmenlik ve rehberlik yapan “Toprak Şairi” Âşık Veysel Şatıroğlu, 48 yıl önce 21 Mart 1973’te aramızdan ayrıldı. 20. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın son büyük halk ozanı Âşık Veysel, gönül gözü açık bir ârifti. Milliyetçi ve vatansever bir Türk’tü. O, şiirleriyle milli birliğimizin çimentolarından biriydi. Büyük bir Atatürk hayranıylı. Alevi-sünni, Kürt-Türk kavgasına son derece karşıydı.
İstiklâl Marşı, Türk milletinin yedi düvele karşı yaptığı İstiklâl Harbi’nin milli destanıdır. İstiklâl Marşı, Türk tarihinin başlangıcından günümüze kadar milletimizi yaşatan milli ve manevi değerleri bir bütün olarak ortaya koyan edebi bir âbidedir. “Kahraman Ordumuza” ithaf edilen bu marş, aslında bir ordu-millet olan Türk milletine adanmıştır. 12 Mart 2021, Mehmet Âkif Ersoy’un “İstiklâl Marşı”nın TBMM tarafından “Millî Marş” olarak kabulünün 100. Yıldönümüdür.
Pandemi dolayısıyla bir neslin yarım yamalak yetişmesini üzülerek seyrediyoruz. Yapılan yüz yüze eğitimden (aslında öğretimden) üniversite öncesinde öğretim gören 18 milyon öğrencinin üçte biri yani 6 milyonu yararlanamıyor. Öğrenciler arasındaki eğitim uçurumu giderek açılıyor. İmkan ve fırsat eşitsizliği dünden daha fazla.
Atatürk 101 yıl önce bugün 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. Ankara Türkiye Cumhuriyetinin başkentidir. Çok iyi bir tarih okuru olan Atatürk, o tarihlerde bir Anadolu kasabası görünümündeki Ankara'yı tercih sebeplerini şöyle açıklıyor:
20 Aralık 1873 tarihinde dünyaya gelen “İstiklâl Marşı Şairi” Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir. Ersoy; inandığı gibi yaşayan bir dava ve fikir adamı, samimi bir Müslüman, gerçek bir vatansever olduğu gibi, aynı zamanda şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi ve siyasetçidir.
Ülkemiz eğitim kurumunun her kademesinin her sınıfında ortalama 1 milyon 100 bin civarında öğrenci var. Buna göre 12 yıllık zorunlu eğitimde 13 milyon civarında öğrencimiz var. Yapılan tespitlere göre bu öğrencilerden yüzde 30'unun televizyon, bilgisayar, internet bağlantısı bulunmuyor.
Eylül'ü kuşatır hüznün sarısı... 12 Eylül, Eylül'ün karası Uyanır yüreklerde geçmişin anısı...