Ülkeyi, 2002’den beri aynı zihniyet yönetmekte. Geldiğimiz noktada endişelerimiz, her geçen gün biraz daha artmakta ve derinleşmektedir.
Bütün dünya için varsa yoksa 1915 Ermeni katliamı geçerli. Bugün yaşayan insanların bizzat canlı şahit olduğu Hocalı katliamından bahseden yok. Sovyetlerin yıkılması sırasında önce Rus ordusu Türk şehir ve köylerinde halkın elinde silah cinsinden ne varsa topluyor.
Geçen hafta Diyanet İşleri Başkanlığının gençlik için yazdığı bir kitaptan söz etmiştik.
Geçmişte Ocak aylarında yaşadığımız bazı önemli olayları birlikte düşünmeyi arzuladım.
Eğer siz, yabancıların hazırladığı plan ve programlara (sonradan) katılırsanız; Programın ana hedeflerini ve işleyişini size açıkça söylemeyecekleri için devamlı olarak onların kurallarına uymak zorunda kalırsınız,
Bekliyoruz! Andımız geri gelecek... İlber Ortaylı hoca net konuşuyor: “Andımızın kalkması yanlıştı, küstahlıktı.”
Poş (Fransızca poche); cep, elbise cebi, büyük boşluk anlamlarındadır. Poşet (Fransızca pochette): Küçük cep, çakmak cebi, mendil cebi anlamlarına gelir. Buradaki “et” eki kelimenin anlamını küçültme ekidir.
Bugün gidiyor. Bize iyi olarak neyi hatırlatacak? Hiçbir şeyi! Ekonomik kargaşa, perişan olmuş eğitim, gittikçe daha da çökmüş insan sermayesi (karakteri bozulan sosyal sermaye), hemen her alanda adaletsizlik ve kurumların anlamını yitirmesinden gayri..!
KONUŞSANA MÜSLÜMAN, HİÇ SESİN DUYULMUYOR... YOKSA MAZLUM TÜRK DİYE, ÜMMET Mİ SAYILMIYOR?!...
ÖĞRENCİ ANDI hakkında Danıştay “Türkiye’de hukuk var” dedirten doğru bir karar aldı. Doğru olamayanlar bu kararla krize girdiler, köpürdüler! MEB anormal ifadelerle Danıştay’a itiraz etti.
İngiliz tarihçi Arnold Toynbee, 100 yıl önce, kendi devletinin politikasını açıkça ifade ediyor:
2010 yılı Eylül ayında Isparta ilimizde Mustafa YILDIZDOĞAN'ın "Irmağının akışına ölürüm Türkiyem" şarkısını söylemesini polis coplayarak engellemişti. Aradan sadece 5 yıl geçti, mel’un fetö darbe girişimi oldu.