Geçen hafta bir viral hastalığı (Covid - 19 ) bizzat yaşayıp şifa ile atlattım. Boğaz ağrısı, bitkinlik ve boğazdaki doluluğun ızdırabı bile insanı endişelendiren bu hastalığın akciğerleri tuttuğunda ne kadar büyük bir sıkıntı yaşatabileceğini tahmin ediyorum. Aşılarımın sağladığı bağışıklığımın (antikorlarım sayesinde) gücü ile hafif atlattığımı düşünüyorum. Yakalanmayanların gerek tedbirlere uymasının gerekse aşıyla korunmasının önemini bizzat görmüş oldum.
“Tarihimize belge, gelecek nesillerimize ibret ve istifadeye vesile olması dileğiyle...” diye imzalayıp gönderdiği “Sıradan ve Piyade Lokman Abbasoğlu” adını verdiği kitabını okuduktan sonra böyle bir değerlendirmeyi uygun gördüm. Ankara Tıp 74 mezunu olduğum için kendisini bizzat tanırım. Büyük ülkü yolunda bir ömür üstbaşlığı ona uyan bir hayattır. Bu kitabı yazarak ülkücü gençlik hareketi mensuplarının nasıl bir dünya görüşü ve günlük yaşayış biçimine sahip olduklarına ışık tutmuştur. Benzeri eserler bu düşüncenin daha iyi bilinmesini sağlayacak ve daha doğru değerlendirmeler yaptıracaktır. Kitap üç ana bölüm şeklinde yazılmıştır.
Neredeyse iki yıldır günümüz insanlarını en çok meşgul eden konu Covid-19 büyük salgınıdır. Kasım 2021 tarihindeki yazımda bu virüse etkili bir ilacın çok yakında hastalara uygulanacağını ve bu sayede 2022’nin birinci çeyreği sonuna doğru bitebileceğini yazmıştım.
İnsanların birlikte yaşama özellikleri; onların küçükken büyüğe yerleşim yerleriyle bütünleşmelerini sağlar. Köylerden şehirlere doğru büyüyen yerleşim alanları böyle şekillenmiştir. Bu yerleşim alanları ise giyimden yemeğe, evlerden ortak yaşam yerlerine kadar birçok alanda o toplumun kendine has kültür özelliklerini şekillendirir.
Aralık 2019 yılında Çin’de başlayıp kısa sürede tüm dünyayı etkileyen bu salgın hastalığı ikinci yılını doldurmaktadır. Bugüne kadar ülkemizde 8 milyon insan bu hastalığa yakalanmış ve 75 bini ölümle sonuçlanmıştır. Dünyada ise 250 milyon insanın bu hastalığa yakalandığı ve bunların 5 milyonunun ölümle sonuçlandığı bilinmektedir.
Tarih boyunca insanoğlu önemli olaylar yaşamış ve bundan gerekli dersler-bilgiler alarak geleceğini daha yaşanabilir kılmıştır. Tabii felaketler ve savaşlar bunların önemlileridir. Şu günlerde de bir salgın hastalıkla karşı karşıyayız ve bununla baş etmek için uğraşmaktayız.
Son yılların hayatımızı etkileyen en önemli olayı Covid 19 büyük salgınıdır. Salgın ile mücadele gereği alınan tedbirler, yapılan uygulamalar bizleri daha çok teknolojinin, telefon, internet, bilgisayar gibi iletişim unsurlarına bağlı kılmıştır. Özellikle akıllı telefonların sağladığı yeni imkanlar bilgi edinme ve kanaat oluşturmada çok daha etkili olmuş ve olmaya devam etmektedir. Bu durum ise bizlerin doğrulanmamış bir yığın fikir ve kanaat ile karşı karşıya kalmasına sebep olmaktadır. Son yılların hayatımızı etkileyen en önemli olayı Covid 19 büyük salgınıdır. Salgın ile mücadele gereği alınan tedbirler, yapılan uygulamalar bizleri daha çok teknolojinin, telefon, internet, bilgisayar gibi iletişim unsurlarına bağlı kılmıştır. Özellikle akıllı telefonların sağladığı yeni imkanlar bilgi edinme ve kanaat oluşturmada çok daha etkili olmuş ve olmaya devam etmektedir. Bu durum ise bizlerin doğrulanmamış bir yığın fikir ve kanaat ile karşı karşıya kalmasına sebep olmaktadır.
‘’Allah için oruç tutmak, içi temizlemektir. Allah 'ın sevgisini gönülde gizlemektir.’’ Şerafettin Yaltkaya
Salgın hastalıklar toplumlarda derin yaralar açarlar. Her büyük salgın sonrası insanların yaşamında büyük değişimler olmuş ve hayat hiçbir zaman eskisi gibi olmamıştır. Çarşıları, marketleri, spor alanlarını, mabetleri velhasıl toplu yaşanılan her alanı kapattırarak alışılan şekli ile kullanılmaz hale getirmiştir.
Tıp Fakültesindeki hijyen dersi hocamızın şu ifadesini hiç unutamam." Çocuklar, önümüzdeki yılların en önemli sorunu insanların kullanıp kirleterek çevresine bırakacağı kirli suyu, yiyip içtiğinin artıkları, eskittiği eşyası ve atıkları olacaktı r." İşte günümüz çevreye, suya, toprağa bıraktığımız atıklarımız sebebiyle hayatımızın sağlıklı sürdürülebilmesi için mutlaka gerekli olan ve temiz kalması gereken HAVAMIZI, SUYUMUZU, TOPRAĞIMIZI her geçen gün daha çok kirletildiği dönemdir.
2020 yılının en önemli olayı Covid 19 büyük salgınıdır. Çin’de başlayıp Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü’nün büyük salgın (pandemi) olarak ilan ettiği bu olay insanlarımızın her türlü davranışında yeni mecburiyetler ve alışkanlıklar edinmesine sebep olmuştur. Devlet yöneticilerine, iş insanlarına yeni yükümlülükler, yeni sorunlar getirerek maddi-manevi bir yığın yeni çözümler aramaları mecburiyetini getirmiştir.
Sonbaharların bir özelliği ilkbaharın yeşillendirdiği bitkilerin sararması, ağaçların yapraklarının sararıp dökülmesidir. Bu, yeşilin tabiata verdiği neşe ve coşkunun yerine hüzne dönüşmesine sebep olur. Şu günlerimizdeki hüznümüzü, bazı dost ve arkadaşlarımızın kaybı ve buna COVID-19 salgınının kısıtlamalarının eklenmesi ayrıca artırmıştır.
Japonlara ait olduğu söylenen bir tespiti önemli bulurum. Onlara göre bizim eğitimimiz yeterince milli bilinç pekiştirmesi yapamamaktadır. Japonya bunu sağlamak maksadı ile uygun yaşlarda her Japon gencinin Hiroşima- Nagazaki atom bombası faciasının acılarını, tahribatının ne büyük felaketlere sebep olduğunu öğrenmeleri ve benzeri bir felaketin tekrar yaşanmaması için nasıl bir Japon vatandaşı olunması yönünde bilinçlendirme yapar.
2019 Aralık ayında Çin'de başlayan ve büyük salgın (pandemi) hüviyeti kazanarak tüm dünyayı etkisine alan Covit 19 virüs hastalığı ülkemiz dahil insanlık için önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Hastalığın kendisi kadar bulaşma korkusu da ciddi bir sağlık sorunu olmuştur.
Edirne ülkemizin kuzeybat ı köşesindedir. Yunanistan - Bulgaristan sınırımızdaki bu şehrimiz 1361'de fethedilmiş ve Osmanlı Devletimize 1365-1453 yılları arasında başkentlik yapmıştır. Romalılar devrinde de, ipek yolu üzerinde olması sebebiyle önemli bir yerleşim yeri olan bu bölge, 1361 yılında 1. Murat döneminde, Osmanlı topraklarına katılmış ve Bursa'dan sonra 100 yıl kadar süre ile başşehir olmuştur.
Kapa ğında MTTB, Komunizmle Mücadele Derneği, İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı gibi ilgi alanımda olmuş, şahsım ve yakın çevremde iyilik ve faydalılık amaçlı kurumlarımızın yazılı olduğu bu kitabı merak ve ilgi ile okudum. Buradaki verilen bilgiler, yapılan tespitler insanı düşündüren, üzen ve sarsan hususlar... Tabii ki ayrıca doğruluğu oranında ibretlik!
Ortaya koyduğu şartlar sebebi ile halen covid-19 pandemisi (büyük salgını) ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bu sorun, konu ile ilgili kesinleşmemiş değişik bilgiler sebebi ile, insanlarımızda endişe yaratmakta ve halkımızda bir de koronafobi diyebileceğimiz duruma sebep olmaktadır. Gerek salgın hastalığının kendisi gerekse bu korku duygusu, konu hakkında farklı, birbiri ile ilişkisiz, hangisi doğru, neresi yanlış anlaşılamayan bilgilerin ve haberlerin, muhtelif kanallar üzerinden insanlarımız tarafından öğrenilmesi sebebiyle konu daha da karmaşık hale gelmektedir.
İ leri bir tarihte 2020 nin en ö nemli olaylar ı ndan biri Covit-19 salg ı n ı olacakt ı r. Y ı lba şı nda Ç in ’ den ba ş lay ı p daha sonra Kore- İ talya- İ ran ’ da g ö r ü len ve b ü t ü n d ü nyay ı etkisi alt ı na al ı p Mart ay ı nda da ü lkemizde g ö r ü lmeye ba ş layan bu pandemi (b ü y ü k salg ı n) halen birçok ülkede ciddi bir sa ğ l ı k sorunu olarak g ö r ü lmektedir.
Dünya bu günlerde bir büyük salg ının(pandemi) nelere sebep olabildiğini bizzat yaşayarak görmektedir. Kendi başına canlılığı bile tartışmalı olan virüs ailesinden bir yaratık insanlığı teslim almış görülmektedir.
İ nsan corona vir ü sleri, nezle gibi basit belirtilerle atlat ı lan hastal ı k etkenidirler. Covit 19 ise hayvanlarda ç o ğ unlukla hastal ı k yapmayan fakat ge ç irdi ğ i mutasyonla (genetik yap ı de ğ i ş ikli ğ i) insanlarda a şı r ı bula şı c ı l ı k ö zelli ğ inde ve genelde solunum yollar ı n ı tutarak hastal ı k yapan bir vir ü st ü r.