"Dilerim pek çok Türk onu örnek alır... Bugün ebediyete yürümüştü onu kaybettiğimiz gün anmak bizim için bir görevdir. Ruhu şad makamı cennet olsun..."
Bu yazıyı bundan tam10 yıl önce yazdım. Bu 10 Kasım'da Diyanetin Cuma hutbesinde Atatürk'ün ve Silah arkadaşlarının hem Cumhuriyetimizin 100.yılına denk gelen bir 10 Kasım'da adını yine anmayışı üzerine aklıma geldi.
Türk Milleti yüz yıllardır karşı karşıya olduğu bir "zihniyet meselesi" dolayısıyla nesilden nesile aktarılan ve birbirine benzer acı olaylar yaşıyor.
Türkiye'nin içte ve dışta birçok sorunu var. Size bunlardan bahsedecek değilim. Sizler zaten bunları biliyorsunuz...
Türklerin yüzyıllardır kafası karışık. Kendilerini ne kabul etsinler bir türlü karar verememiş durumdalar! Türkler mi, Araplar mı, Ümmetmiler yoksa karıştıkları mikro etniklere mi mensuplar bir türlü karar veremiyorlar... Bu sadece teorik bir değerlendirme değil. Aynı zamanda saha da gördüğüm bir gerçeklik.
Türkiye'de gündemi inanılmaz bir şekilde döndürüyorlar. Sanki görünmeyen bir gizli savaş var. Bu savaşın bir tarafının Türkler olduğu kesin!
EuroEsia Global Visa Services'in yaptığı bildirime göre, Avrupa ülkelerine vizesiz seyahat etme özgürlüğüne sahip vatandaşlar için 9 Aralık 2019 itibari ile alınan karar gereğince vizesiz seyahat etme kısıtlaması getirildi.
Benim biraz (!) spor yapmışlığım ve sporla ilgilenmişliğim var. Bu sebeple Türkiye’nin dört bir yanında arkadaşlarım ve dostlarım bulunuyor…
Türkiye'de ve dünya da bir sürü gelişme yaşanıyor. Hoş bunlar her zaman olur. Ancak bu gelişmeler gün gelir ortaya bir sonuç çıkartır. Biz de eğer bu sonuçları öngörememişsek başımıza her gelene razı olmak zorunda kalırız.
Rahmetli Bülent Ecevit eşi ile birlikte yaşadığı zorlu Londra günlerine ilişkin İngilizlerle ilgili yaptığı tespitleri hatıralarında anlatır. Hatta denilebilir ki, İngiltere'de gördükleri gelecekte Ecevit çiftinin yaşam biçimini şekillendirmiştir.
Ahmet Besim Uyal (1931-2017) Urla'nın eski belediye başkanlarından biri. Eline bir vesile ile Urla'dan Yunanistan'a göç etmiş NıkosMiloris 'in Yunanca yazılmış "Bir Zamanlar Urla" adlı kitabı geçmiş ve cebinden para harcayarak bu kitabı tercüme ettirmiş ve 2003 yılında yayınlatmış... Bu kitabı kaç adet bastırmış ve nerelere dağıtmış bilgim yok. Ancak tercüme eden arkadaş kendinde bulunan bir nüshayı bana hediye edince kitabın varlığından haberim oldu.
(Bugün yine on yıl önce yazmış olduğum bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum. İnşallah bu yıl 9 Eylül'ü, Türk Ordusunun İzmir'e girdiği Belkahve'de arkadaşlarımla birlikte kutlayacağız. Bu yazıdan dolayı Türk düşmanları tarafından az saldırıya uğramadım. Olsun, Türk'ün uyumadığını bilsinler yeter.
Hollanda'da yaşayan gazeteci İlhan Karaçay geçenlerde sosyal medya hesabında bir fotoğraf yayınladı. Bu fotoğrafta yer alanlar Hollanda bakanlar kurulu üyeleri ile devlet müsteşarları idi. Hepsi günlük kıyafetleri ile toplantıya katılmışlardı. O da sorduğu sorularla; bu fotoğrafı nasıl okumak gerektiğinin cevaplarını bulmaya çalışıyordu.
Benim ana tarafım Bulgaristan'dan Bergama'ya gelip yerleşmişler. Onun için ana tarafından Bergama 'nın Aziziye köyündenim.. Orayı bilenler bilir, Aziziye ile Ayasköy iç içe geçmiş iki köydür... Aralarında üç dört metrelik bir yol vardır. Belki de bunun Türkiye'de başka bir örneği yoktur.
Dönüp duran bütün hadiselerin tek bir nedeni var; o da "ekmek" ... Bütün canlılar tabii ki, insanoğlu da, "ekmek" peşinde!
Herkes seçimle uğraşırken ben size önem verdiğim başka bir konudan bahsetmek istiyorum. Size bir kez daha "tarihi bir seçim" demenin talihsizliğini yaşamak ve yaşatmak benim için çok talihsiz(!) bir şey olur. Onun için bende oturup bir "pazar yazısı" yazayım dedim!
Siyasetin ucundan kenarından tuttuğumu bilenler bana bugünlerde sıkça "hangi siyasi parti başarılı olur?" diye soruyorlar. Bende onlara aklımın, bilgimin, tecrübelerimin yettiğince cevap vermeye çalışıyorum.
Bilmiyorum hatırlarmısınız, bu topraklar hatta daha geniş topraklar üzerinde 100 yıl önce başka bir devlet vardı. Bu devletin adı "Osmanlı Türk İmparotorluğu" ydu... Ve bu devlet çöktü!
Hepiniz hatırlıyorsunuz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bir vakitler şiir okudu diye uyduruk gerekçelerle yargılanmış, bu yargılama sonucunda hapse girmiş ve siyasi haklarına kısıtlama gelmişti. Daha sonra CHP'nin desteği ile bu kısıtlamaları kaldırılmış ve bugünlere gelerek cumhurbaşkanı olmuştur.
Benim bu iktidarla kimyam uyuşmaz. Genetiklerimiz farklı! Onun için bunlara ve temsil ettikleri şeylere doğduğumdan beri karşıyım... Bundan dolayı iktidarı desteklemem. Yani müzmin muhalifim ama kendimce çok haklı nedenlerim var.