Türkçenin Emeklisi

“ Emekli” kelimesi de TDK ve devlet tarafından gerçek yuvasından çıkartılan, öz mânâsından ve geçmişinden kopartılan yüzlerce kelimeden biri...

Mart Dokuzu Hangi Gün?

Atalarımız bize altın değerinde öğütler bırakmış. Hayat mâcerâsında her ihtimâli hesâba katalım, bütün adımları doğru atalım diye... Bunun için atasözlerimizin çoğunu hayat rehberi olarak benimsemek lâzım. Ama ondan önce atasözlerini doğru öğrenmek şart.

Kitabı Tersinden Okuyalım, Gel

Türkiye ’de son yıllarda hiç  geçmeyen bir moda ... Duymaktan, görmekten, okumaktan  usanç  getirdiğimiz terâne: “Kitab okuma kampanyası...” Bu modayı herkes tâkib ediyor.

Türkçenin Müzminleşen Çıkmazları

“Türkçe 80-90 yıl önce bir çıkmaza saplandı...”  Yeni Akit’te -C.Yakup Şimşek imzâlı- bir yazı böyle başlıyor.  Şimdi bunu gören peşin hükümcü -daha yazıyı okumadan- der ki:  “Yâhu, zâten Atatürk düşmanı olan bir gazete başka ne yazar?”  Evet, böyle diyecek sürü sürü adam var bu ülkede...  Attilâ İlhan’ın “Özleştirmeci Takımı” adını verdiği zümrenin çoğu... 

Papağan Ezberi Öz Türkçecilik

Türk Diline Kumpas  (TDK) hareketine  tezâhürat  tutan tutana... Çoğu da “ papağan ezberleri ”yle... Bu tribünlerde -maalesef- ilim, fikir, kültür, sanat ve edebiyat dünyâsının anlı şanlı nice sîmâları da yer tutmuşlar.

Dil Darbesi Devrim midir?

Türkçe nin ülkemizde 80 yıldır resmen nerdeyse herkese öğretilip kullandırılan şekli milletin irâdesiyle ortaya çıkmadı.

Dilde Seçim Yenilensin

“Âşikâr düşman, gizli dosttan yeğdir.”  demiş atalar.  O hâlde tehdîdin, tehlikenin, hastalığın, nefretin “ âşikâr  =  açık ” olanı da “ gizli ” olanından “ yeğ ” demektir. 

Türlü Türlü Şâirlerin Bayramı

CYŞ: Taşlıcalı Yahya Bey, bugün bayram; fakat senin yüzün gülmüyor, niye? Taşlıcalı Yahya Bey: Gam-ı ağyâr u derd-i yâr ile mâtemdeyim her gün, Niçe bayram olur, mâbeynimizde merhabâ olmaz...

TDK’nın Dîni

Türk milletinin “dil”inden pek anlamayan  TDK , onun “dîn”ine de yabancı gibi...  “ Dil ” yolunda pusulayı zâten şaşırmıştı, meğerse “ din ” yolunda da hangi peygambere kulluk edeceğini şaşırmış.

Aziz Nesinlik Ramazanlar

“Tam da Aziz Nesinlik”  derler, hani... Bu söz, Türkçede bir tâbir hâline geldi.

Ramazan Var, Heyecan Yok

“Biz kısık sesleriz... Minâreleri  Sen ezansız bırakma, Allah’ım!”

Paranızı Zenginlere Verseniz

Farz edelim ki  orta hâlli siniz, hattâ  fakir siniz.  Yine de  dişinizden tırnağınızdan artırıp  sakladığınız bir miktar  para nız var.  Bu parayı götürüp zamâne  zengin lerine emânet eder misiniz? 

Hızır Erişmeden Helva Sohbeti

“ Zemherî ” günleri, yâni “ karakış / erbaîn ”(22.12-31.01) geride kaldı. “Hamsîn”  (31.01-21.03) sona erdi. O arada (11-17 Mart) “ kocakarı soğuğu  /  berdelacuz ” da geçti. “Üç elli, yaz belli.”  dedikleri gibi, kasım günleri başladıktan üç kere elli gün, yâni 150 gün sonra (nisanın 5’inde, 6’sında) kış mevsimi de pılıyı pırtıyı toplarmış. “ Sitte-i sevir ”den (21-26 Nisan) de yeni çıktık. Nasîb olursa  6 Mayıs ’tan îtibâren “ Hızır Günleri ” başlıyor.

İslâm Hukuku Eskimiş mi?

Devletimizin en büyük müesseselerinden biri “İslâm hukuku” hakkında “eskimiş” diyor... Aslında bir bakıma haklı.

TDK’nın Partisi

TDK ’nın birçok şeyini hattâ  sevgili sini bile yazdım; fakat bugüne kadar onun “ parti ”si hakkında bir şey demedim.

TDK’nın Tutanağı, Uydurmanın Çotanağı

1945’ten önce  Türkçe kültür dili nde “tutanak” diye bir kelime yoktu.  Bu kelime, TDK'nın hazırladığı  Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 'ndeki kayıtlara göre halk dilinde  “delil, sebep, rehin, yardımcı, yaptırma gücü”  mânâlarında kullanılan bir kelimeymiş. Sevan Nişanyan 'ın tesbîtine göre bu kelime  “12 Nisan 1945 tarihli gazetelerde yayınlanan yeni idari terimler listesinde ilk kez görülen kelimelerdendir .”

Dilde Seçim O Biçim

Bir “seçim yazısı” da benden... Hem “millet nâmına” hem “millete rağmen” bir seçim...

Âşık Veysel, Şişirilmiş Balon mu?

Yaşar Kemal ’e göre  Âşık Veysel , tâ 1930’lardan sonra sınıfını zar zor geçmiş. Yâni kırkından sonra...  

Dilde Takrîr-i Sükûn

Tam 94 yıl önce dün (4 Mart 1925)  TBMM ’de  Takrîr-i Sükûn Kaanûnu  kabûl edildi.  Birinci maddesi şuydu:

TDK’nın Sevgilisi Hangisi?

“Yâhu,”  diyeceksiniz,  “TDK’nın sevgilisi de mi varmış!” Niçin olmasın, onun başı kel mi?