Sonu Olmayanın Sonu Yoktur

(Başlık, aşağıdaki TDK sözünden alınan ilhamla atılmıştır.) "Sınırı ve sonu olmayan o gönlün bir sonu yoktur." İşte celî sülüs hatla yazdırıp bir nefis levha hâlinde evlerimizin duvarına asacağımız vecîze... Üstüne ne kadar tefekkür etsek az.

"Yeğ" Üvey Türkçe, "Önemli" Öz Türkçe

1930'lardan beri Türkçeyi yoldan çıkaran TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) yüzünden sürüklendiğimiz kargaşadan manzaralar:

"Tutmak" Üvey Türkçe, "İçermek" Öz Türkçe

Türkçeyi yoldan çıkaran TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) yüzünden sürüklendiğimiz kargaşadan manzaralar:

"Okumuş" Üvey Türkçe, "Eğitimli" Öz Türkçe

Türkçeyi şîrâzesinden çıkaran RİT'in (Resmî İkāmeli Türkçenin) dilimizi sürüklediği kargaşadan manzaralar:

"Sözül/Sözel/Sözsel" TDK

1942 ve 1945'te "sözül" diyordu. Sonraki yıllarda ve bugün "sözel" dedi, en son da "sözsel"...

Doğru Türkçe Bu mudur?

İstediğiniz kadar "gayrimenkul" zengini olun, sâhibi olduğunuz şeye "g a y r i m e n k u l" değil de "g a y r ı m e n k u l" diyorsanız bu Türkçeniz TDK nazarında zengin sayılmıyor.

Türkçe "Seslik"lerim Vaar!

Gel vatandaş, gel, bu "seslik" başka "seslik"!..

Bildiğiniz "Muhtıra"yı Unutun!

Dedesinin "muhtıra"sını unutamayıp hâlâ kullananlara söylenecek bir şey yok. Neticede "Dedesi koruk yer, torununun dişi kamaşır." elbet...

"Kitâbet" Yabancı, "Sekreterlik" Türkçe

Türkçeciliği kendinden menkul TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) hareketi 1935'te "kitâbet" kelimesini "Arapça ve yabancı" saydı.

"Kül"den "Gül" Yapan Üniversite

İsmail Hakkı Baltacıoğlu tarafından yazılan ve 1924 yılında basılan "Yazının Usûl-i Tedrîsi" isimli kitap günümüz Türkçesine tercüme edilse de doğru anlaşılamaz.

Akla Yelken Vermeyen, Güzel Sözler Dermeyen TDK

İşte TDK lügatlerine girememiş bir güzel söz daha: "akla yelken vermek"... "Akıl" gibi mücerret bir kuvvete "yelken" takacak kadar parlak zekâların eseri bu, belli... Lâfzı ve mânâsı ile sanat dolu, müstesnâ bir söz...

Kimyanın da "Onur"u Var

TDK lügatleri "Ne ararsan bulunur derde devâdan gayrı" sözünü hatırlatıyor sık sık.

"Dönüştürmek" de Dönüştürülmüş

RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) adına TDK' nın yaptığı Türkçe hizmetlerinden (!) biri de Türkçe kelimelerin içini güzelce boşaltıp başka mânâlarla doldurmaktır. Böyle kelimelerden biri de "dönüştürmek" kelimesidir.

Haraplaşan Türkçe

RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikasının en büyük eserlerinden biri, 70-80 yıllık kitapların "eski Türkçe" metinler hâline getirilip bugünkü Türkçeye tercüme edilmesidir.

"Çinakop" Tutulmaz mı?

Slogan atar gibi "Doğrusunu Yazalım" diyen TDK, iri kelâmlar ediyor. "Sıkça Yapılan Yanlışlara Doğrular" başlığı altında bir kelimenin birkaç değişik imlâsını verip bunlardan birini "sözün doğrusu" diye gösteriyor.

“Hayalî Olaylar"

Söyle bakalım, sen bir "organizma" olabildin mi? Kısaca, sen "ayrı ayrı organlar ile hayalî olaylarını devam ettirebilen herhangi bir canlı varlık" mısın? Ne, sen oradaki "hayalî olaylar" meselesine mi takıldın şimdi?

"Olmak" Üvey Türkçe, "Dönüşmek" Öz Türkçe

RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikasının Türkçeyi düşürdüğü hâllerden biri, zâten Türkçe olan kelimelerin yerini de "öz Türkçe" sözlerin almasıdır. Nitekim öz Türkçecilik (!) hareketi en çok Arapça-Farsça asıllı kelimeleri hedef aldı ama doğrudan Türkçe olan yüzlerce kelime de 1930'lu senelerden beri süren bu RİT salvosunda isâbet aldı.

"Bilimsel Süreç"lerde "-Sal"lananlar

"Bilimsel" olmanın dibini sıyırma yarışında doping yemiş atlara fark atan akademisyenler kusura bakmasın lütfen!

"Tahterevalli" Demek "Tahterevalli" Demektir

O kadarrr! Hikmetinden sual olunmaz âdet ve faâliyetleriyle TDK bizi ters köşe yapmaya devâm ediyor.