Devletin "sanrı"sı hangisi? Doğrudan Devlet Destekli TDK, "Dil Devrimi" ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikasının uydurup buydurduğu bir kelime...
"Beden, ruh ve duygu bakımından" dersen hangi Türkçe olur bu? Cevap: Üvey Türkçe olur.
Nâbî bir şiirinde "bir yüzden" demiş; o sözü günümüz Türkçesine "bir nedenle" diye çevirmişler...
Kāmûs-ı Türkî'de "ilk dördün" ve "son dördün" sözlerinin o zamanki karşılıkları olan "terbî-i evvel" ve "terbî-i âhir" var...
Adı her ne kadar "yarıyıl sonu sınavı" olsa da sen bunu yalnızca "yarıyıl sonunda yapılan sınav" olarak değil, aynı zamanda "yıl sonunda yapılan sınav" diye anla...
Virgülü nerelerde kullanıp kullanmayacağımız meselesi yıllara göre değişir.
"Türkçe kök ve eklerden meydana gelen kelimelerin ne demek olduğunu anlamak çok kolay"mış. Peki, Doğrudan Devlet Destekli TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) mâmulü olan şu "bastırım" kelimesinin kökünden ve eklerinden hareketle aşağıdaki mânâya nasıl ulaşabiliriz?
Doğrudan Devlet Destekli TDK, "Dil Devrimi" ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikası yüzlerce kelimenin genleriyle oynadı. Bu arada Türkçenin "inanç"ıyla da oynadı.
Heyet, takım, komisyon, jüri vb. eskiden "kurulur"du, şimdi "oluşturulur" oldu. Bir RİT kelimesi olan "kurul" bile artık kurulmuyor, "oluşturuluyor".
Çocuklarımızı, gençlerimizi okuturken yıllardan beri "kazanım da kazanım" diye tutturduk. Fakat ne yazık ki ne kazandık ne kazandırdık.
Derdi günü Türkçeyi yabancı (!) kelimelerden kurtarmak olan TDK, milleti bilumum zararlı şeylerden korumak istiyor, belli.
Anlıyor da ataların anladığı gibi değil. Un koyup koyultuyor, su koyup cıvıtıyor. Pişmiş aşa su katıyor.
Türkiye'de kırtâsiyecilik (bürokrasi) neden hep ağır aksak yürümüş, şimdi anladım: Şu "klasör" denen Fransızca kazulet ve rezâletlerden bir türlü kurtulamadık, işte bu yüzden...
ÖZ TÜRKÇE 1930'lardan beri Türkçeyi yoldan çıkaran TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikası yüzünden sürüklendiğimiz kargaşa anlatmakla bitmez.
"Dil Devrimi", RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) ve TDK 1930'larda "cumhûriyet" kelimesini "cumurluk" ve "cumuriyet" diye değiştirip Türkçeleştirmiş(!).
Ey kurumlu dilciler! Ey resmî lügatçiler!
Türkçeden bütün yabancı (!) kelimeleri defetmek gāyesiyle kurulan TDK -diğer bütün işler gibi- bunu da eline yüzüne bulaştırdı.
"Dil Devrimi", RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) ve TDK hârikalarından "yönder" resmen kerâmet göstermiş: Bugünün "mentör"leri, vaktizamânında TDK ve "Dil Devrimi"nin sihirli dokunuşuyla yücelip birer "mürşid" olmuşlar meğer.
Türkçede aslında “tâkib etmek” demek olan "izlemek" kelimesine TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) hareketinin sihirli eli değince bir şeyler oldu.
TDK, baştan savma hazırladığı "Hüsrev ü Şîrîn"in başını gözünü yarmış. Bu kitapta şu âna kadar görüp paylaştığım yanlışlar, olanın çeyreği bile değil.