Korona gerçekleri dünyayı öylesine alt üst etti, ülkelerin gündemi sadece bu salgına o kadar çok odaklandı ki!
Kıbrıs’ta Korona sürecinden etkilenmiş adanın güneyinde yaşayan Rumlar bu salgında daha çok kayıp vermiş, adanın kuzeyinde yaşayan Türkler ise Anavatan Türkiye’nin de desteği ile bu süreci en az kayıpla atlatmıştır.
‘’Bu yazım; yürekleri evlat sevgisi ile dopdolu, sadece evlatları, aileleri için değil, o cesur yürekleri: Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberliğimiz, şanlı bayrağımız, müreffeh geleceğimiz için çarpan babalarımıza ithaf edilmiştir.’’
Aslında tarih boyunca hep aynıydılar, hiç değişmediler! Menfaatleri olduğunda dostça yaklaştılar ama menfaatlerine dokunan konularda ilk fırsatta sırtımızdan hançerlediler…
Öncelikle hayatımız; Korona’dan önceki, Korona’dan sonraki olmak üzere ikiye bölündü! Özlemini duyduğumuz pek çok şey bir daha geri gelmeyecek şekilde mazide kaldı. Keşkelerimiz durmadan arttı…
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona salgınının, insanlık âlemini olduğu kadar, bizim yaşam biçimimizi de ne denli olumsuz etkilediğini her geçen gün daha çok hissediyor, yaşıyoruz…
Güneşin ilk ışıkları çevreyi henüz aydınlatmamıştı ki, aniden uyandı! Sabah ezanı yeni okunuyordu… Bu gün onun, onun gibi milyonlarcası için çok özel bir gün olacaktı. Çünkü dün gecenin son haberleri artık Korona denen ölümcül virüsün etkisinin yok olduğunu, dünyanın derin bir nefes aldığı müjdesini vermişti…
‘’Bandırma vapurunun yaşlı kaptanı: - Ne aksi, bu denizi pek tanımam, pusulamız da biraz bozuk, der. Mustafa Kemal Paşa’dan aldığı cevap da o kadar çarpıcı olur!
Koronalı günlerimiz başlayalı neredeyse iki ay oldu. İlk aşamasını başarıyla geçtiğimiz bu dönem sonrasında ikinci döneme ilk adımı, 7 Mayıs itibariyle attık. İkinci dönemin adı: ‘’Kontrollü Sosyal Hayat’’.
‘’Korona’lı günlerin başlangıcıydı, bir sabah erkenden kapım çalındı. Hiç tanımadığım genç bir delikanlı karşımda duruyordu. Olsa, olsa 25 yaşındaydı…
Korona salgının dünyayı etkisi altına aldığı süreç neredeyse 4 ayı geçti. Bu ölümcül virüsle mücadelemiz tüm hızıyla devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütünün yapmış olduğu açıklamaya göre bu salgının bitmesi daha bir hayli zaman alacak. O nedenle başta ülkemiz olmak üzere, tüm ülkelerinin yapmış olduğu mücadelenin eksilmeden devam etmesi gerekiyor.
23 Nisan’da Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğunun simgesi T.B.M.M’nin 100’ncü kuruluş yıldönümünü 83 milyon tek yürek olduk, büyük bir coşkuyla kutladık. 23 Nisan aynı zamanda çocuklarımıza armağan edilmiş önemli bir bayram günüydü. Bunun sevincini de çocuklarımızla birlikte yaşadık.
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin, bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.’’( Mustafa Kemal Atatürk.)
Korona salgını… Tüm dünyayı etkisi altına alan ölümcül bir hastalık… Her geçen gün insanlık âlemine öylesine büyük darbeler indiriyor ki, yaşamımızı adeta esir almış durumda.
Dünyanın hiçbir coğrafyasında türlü felaketler karşısında böylesine kenetlenen, böylesine büyük bir dayanışma ruhu ile hareket eden ne bir ülke vardır? Ne de bu dayanışma ruhunu destekleyen bir millet…
Yaşadığımız yüzyılı bundan böyle ikiye ayırıp; bu yüzyılda yaşananlara Korona’dan önce, Korona’dan sonra diye bakacağız…
Korona salgını… Bu salgın, son yüzyılın enölümcül hastalık felaketidir…
Bozkırın ortasında bir çadır kent… Binlerce çadır… Her çadırın içinde paramparça olmuş hayatlar…
Hiç düşündünüz mü acaba? Korona virüsü nedeniyle hatırlanan, bugünlerde evlerine kapatılan/kapanan bu yaşlılar kimdir? Hani son günlerde televizyon ekranlarından izlediğimiz; sokaklarda hastaneye gideni dahi yolda çevirip de korona nedeniyle yüzüne zorla maske takılan, sırf yaşları nedeniyle otobüslere dahi alınmayanlar, kimdir bunlar?
Dünya yeni bir bulaşıcı hastalıkla alt üst olmuş durumda. Hastalığın adı, ‘’Korona’’ salgını… Her geçen gün bu hastalık giderek yaygınlaşıyor. Yepyeni hastalık haberleri, hastalığın yeni bulguları, tedavisine yönelik çalışmalar, haberler, haberler ama hepsi Korona…