Hepimiz çok iyi biliriz ki, hayatımız hep bir düze devam etmez. İnişleri, çıkışları ve düzlükleri vardır.
Doğduğum andan, ortaokulu bitirdiğim 1973 yılına kadar davar çobanlığı yaptım. İlçemiz Bucak’ın hemen kuzeyindeki Hökez dağında 150-200 civarında davar sürümüz olurdu.
Daha önce adına makaleler ve şiirler yazdığım öz anam Ayşe Hanım (Ülkü) COŞKUNER’i, 13 Ekim 2003 tarihinde sevdiğine yolcu etmiştik. Bugün bana hiçbir yakınlığı olmadan, hiçbir zorunluluğu olmadan, tamamen insani duygularla, uzun süre annelik yapmış olan Rahime annemden bahsedeceğim.
Karma ş ı k bir d ü nyaday ı z dik ba ş ı na gidiyorlar Su misali k ı vr ı larak ak ı p da nere gidersin Sorumluluklar nerede hemencik pes ediyorlar Arakan’da bekleyen var bakıp da nere gidersin
Şefkat dolu kalbin sanki bir ocak Gözünden kaybolsam arardın anamm Çevrende herkese açardın kucak Bizler için derde karardın anamm
Üniversite sınavına hazırlanan genç, çalışmıyor, tembellik yapıyor, sınav sonucunda başarısız oluyor ve strese giriyor. Zamanında hakkıyla çalışsaydı başaracaktı, vücudu endorfin, melatonin, seratonin, dopamin üretecek ve mutlu olacaktı. Stres nerde? Dağa kaçtı…
Artık okumanın önemini ve değerini hepimiz biliyoruz. Bunun üzerinde durmayacağım. Daha çok neden okumalıyız? Nasıl ve ne zaman okumalıyız konuları üzerinde durmak istiyorum.
Efendimiz (sav), “çalışanların hakkını alın teri kurumadan veriniz”, buyurmuşlardır. Çalışanların alın terinin kudsiyetinin tespiti, dışardan göründüğü kadar kolay değildir.
Bilge dedenin aynı yaşta, biri beyaz diğeri siyah renkli, iki tane köpeği varmış. Köpekler bir gün bahçede oynarlarken torunu yanına gelmiş, oyun oynayan köpekleri seyrediyormuş. Bir ara bilge dede torununa demiş ki: “Evlat ileride bunların hangisi daha iyi olur? Torun: “Ne bileyim dede” demiş. Bilge dede ibretlik sözünü söylemiş: “Ben hangisine iyi bakıp beslersem, o iyi olur evlat” demiş.
Biraz önce ciddi bir televizyon kanalının ciddi bir programında genel cerrahi uzmanı bir profesör doktor hocamızı dinledim. Dedi ki: “Bizim obezite ile mücadele yöntemlerinden biri olan, mideye cerrahi müdahale, kesin bir çözüm değildir. Kesin çözüm için hastamızın daha önceki olumsuz yaşam şeklini olumlu yaşam şekline değiştirmesi gerekmektedir”.
Yüce Yaradan’ımızın belirttiğine göre; Yüce dinimiz İslam, son ve hak dindir. Hz. Muhammed Mustafa (Sav) son ve hak Peygamberimizdir. O’nun için Yaratıcı’mız demiştir ki: “Ey Habibim, “Eğer seni yaratmayacak olsaydım, Alemleri yaratır mıydım”. (Kutsi Hadis).