Kaliteli Yaşamda Risk Analizi

Risk, en kapsamlı tanımı ile, hayatımızda kontrolümüzde olan ve olmayan, irili ufaklı tehlikelerle karşılaşmamızdır. Riski en basitinden, en tehlikelisine kadar kategorize edebiliriz.

O Dedecik Kim Baba?

Otuz beş yaşlarında üniversite mezunu bir devlet memuru olan Tamer bey, Pazar günü evinde çok canı sıkılmıştı. “Hanım hadi parka gezmeye gidelim dedi.” Eşi Necla hanım da memur olduğu için işler Pazar’a birikmişti. “Hayatım benim yarım kalan işlerimi bitirmem lazım, sen çocuklarımızla parka gider misin. Hem onlar da temiz hava alarak hareket etmiş olurlar.”

Yumurta Satıcısı!

Ona;  -"Yumurtaları ne kadara satıyorsun?" diye sordu."

Bir Öykü

25 senelik evlilikten sonra "aşk ışıltısını" canlı tutmanın yeni bir yolunu buldum. Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında eşimin fikriydi.

Etli mi, Etsiz mi?

Vejeteryanları biliyorduk, et yemeyip sebze ağırlıklı beslenen insanlardı. Ama bunlar hiç olmazsa diğer hayvansal ürünlerden olan; süt, yumurta, peynir ve yoğurt yiyorlardı bildiğim kadarıyla. Şimdi bir de “vegan” türü beslenen ve kendilerini vegan diye adlandıran insanlar çıkmış. Bunlar ne et, ne de et ürünü yiyorlar.

*Dar Kafalılık*

*1964 yılında* ABD’de bir öğretmen dergisinde _Alexander Cassandra imzalı bir yazı yayınlanır: *Bir fizik hocası ile öğrencisi sınav sorusuna verilen cevap hakkında anlaşmazlığa düşerler* ve tecrübeli öğretmen Cassandra’nın hakemliğine başvururlar.

Başarısızlık Yoktur, Vazgeçme Vardır

Bir TV kanalında “Vapurda çay simit sohbet” programında Ezgi MOLA’yı bir müddet izledim. Dedi ki: “Saz çalmayı bir türlü öğrenemedim”. Peki, Ezgi Mola gerçekten saz çalmayı öğrenemez miydi? Elbette öğrenirdi. Öğrenenler ondan çok daha fazla zeki insanlar değil ki…

Kavala’lı Çolak Mümin (Molla – İmam)

Hiç yenilgi yüzü görmeyen Çolak Mümin, 1873 yılında Kavala’nın Zigos köyünde doğdu. Babası ve dedesi de o devrin çok ünlü pehlivanlarındandı.

Ben O Çocukları Çok Sevdim

Bir profesör, sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndererek o bölgede yaşayan 200 erkek çocuğunun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını ister.

Fabrikalarımız Neden Yanıyor? Köprülerimiz Neden Çöküyor?

Gün geçmiyor ki, Bursa’da, Kocaeli’nde, İstanbul’da, Çorlu’da, Gaziantep’te, bir fabrikamız yanmasın. Üzerine basarak söylüyorum ki, bu mesele es geçilecek kadar basit ve önemsiz değildir. Fabrika sahibi iki saatte herşeyini kaybediyor.

Eşinizi Üzmeyin Birgün Çok Pişman Olursunuz

Ayşe teyze elli yıldır aynı yastığa baş koyduğu kocasıyla iki haftada bir aile hekimine gelir ve oturur oturmaz doktora şikâyete başlardı.

Farklılık

BB (baby boomer)kuşağı dediğimiz 1944-1965 doğumlu insanların; – Delinen pantolonlarına yama vurmaları,

Yaşlılıktan ve Yaşlanmaktan Korkmamak Lazım...

ABD'li ünlü komedyen George Carlin'in ilginç önerileri var:

Karanlığa Kurşun Sıkılır mı?

Sıkıldığı yerler vardır, sıkılmadığı yerler vardır. Öncelikle kurşun hedefini vurmak üzere sıkılır. Hedefini vuramayan kurşunlar, kelimenin tam anlamıyla maddi ve manevi anlamda israftır.

Kul Hakkı Çok Çetindir

Sağlık takip işlerim için birkaç gündür Bucak’taki çiftliğimden Antalya’daki evimize geldim. Sabahları 06.00 ile 07.30 arasında sabah yürüyüşüne çıkıyorum.

Unutursun Mihribanım

Köyde d üğün olacaktır. Civardan m isafirler gelmeye başlamıştır. Genç Abdurrahim , k öyünde b ir g enç k ız görür. Bu kız , a ilesiyle k omşusunun düğününe gelen misafir kızdır.

Tolga Öğretmenin Resim Hevesi

Tolga öğretmen Türk Milli Eğitim sisteminde 30 yıl sosyal bilgiler öğretmenliği yaparak 4 yıl önce emekliye ayrılmıştır. Çok güzel bir çalışma hayatı geçiren Tolga öğretmen, emeklilik yılları için hiçbir planlama yapmamıştır.

Kaliteli Yaşamda “Saygı”

Saygı, dünya üzerindeki bütün insanların daha mutlu, huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşayabilmeleri için, toplumsal temel taşı görevi görmektedir. Kıtalar, milletler, bölgeler, partiler, sivil toplum kuruluşları, şehirler, köyler, mahalleler, sülaleler, aileler  ve en sonda da fertler birbirine saygılı olmak zorundadırlar.

Muhteşem Bir Hikâye: Gözyaşlarıyla Okuyacaksınız!!!

Okulun ilk gününde 5. sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı.