Bir TV kanalında “Vapurda çay simit sohbet” programında Ezgi MOLA’yı bir müddet izledim. Dedi ki: “Saz çalmayı bir türlü öğrenemedim”. Peki, Ezgi Mola gerçekten saz çalmayı öğrenemez miydi? Elbette öğrenirdi. Öğrenenler ondan çok daha fazla zeki insanlar değil ki…
Cumhuriyet döneminin çok önemli milliyetçi düşünürlerinden, Anadolu toprağına ve Türk tarihine sıkı sıkıya bağlı bir HAREKET'i hem millî, hem de evrensel bir düşünceyle tevhîd eden; *"Bizim hareketimiz mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır."* diyen büyūk bir fikir adamı, tasavvufun irfânî güzellikleriyle hemhâl olan ve "İSYAN AHLÂKI"nı hayatıyla yazan ahlâk âbidesi kâmil bir Müslüman merhum Nurettin Topçu Hocamızı vefatının (10 Temmuz 1975) 44. yılında rahmet, minnet ve hürmetle yâd ediyoruz. Rûhu şad, mekânı Cennet, makamı âli olsun.
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu. Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu Avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu.
Belki de ilk baştan "KUŞAK ÇATIŞMASI" diyerek, yetişkinlerle gençler arasında uyum sağlamayı maalesef beceremiyor muyuz acaba? Ne dersiniz?
Aşırı kilonun sağlığımız açısından baş belası olduğunu artık bilmeyenimiz kalmadı sanırım. Kaliteli bir yaşam için, ideal bir kiloda olmamız gerekmektedir. İdeal kilo, herkesin kendi şahsına münhasırdır.
Annemin sadece bir gözü vardı. Öteki gözü çukurdu, yani yeri boştu. Ondan nefret ediyordum. Çünkü bu durum beni arkadaşlarımın arasında utandırıyordu.
18. yüzyıl aydınlanma çağı düşünürlerinden Fransız yazar ve filozof Denis Diderot’nun borç içinde olduğunu duyan Rus imparatoriçesi Büyük Katerina, Diderot’nun kütüphanesini satın alıp 25 yıllık maaşını da peşin ödeyerek onu zor durumdan kurtarır.
“Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara’da Bakanlıklar. Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL tuttu, ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarıda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak. Şoför, para üstü var mı diye aranmaya başladı.
Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız İmparator'u görünce ona şöyle dedi:
İnsanoğlu, her canlı gibi doğar, büyür ve ölür. Yaratıcımız her birimize ne kadar nasip ettiyse, o kadar yaşarız. Ancak, bize bahşedilen bu yaşantı beyaz bir sayfa iken, kendi irademizle, dış çevre faktörlerin etkisiyle, duygularımızla, heyecanımızla, ürettiklerimizle, paylaştıklarımızla, sabrımızla, çalışkanlığımızla, cesaretimizle, olaylara bakış açımızla, problemlere yaklaşım tarzımızla etc, o beyaz sayfayı renklendiririz.
Bu konuda Anooshirvan Miandji ne diyor? Önce, Anooshirvan Miandji kim mi? İran’lı bir öğretim görevlisi. Hem de Bilkent Üniversitesi’nde Farsça öğretmeniymiş.
Son günlerde hayatımızın yavaşlatılması ile ilgili ciddi tartışmalar yapılmaya başladı. Bunun büyük ölçüde sebebinin, bazı ünlülerin “Şimdiki aklım olsaydı, şunlara daha çok vakit ayırırdım, şunlara hiç vakit ayırmazdım” ile başlayan keşkelerden oluşan, özeleştirilerinin temel teşkil ettiği düşüncesindeyim.
Kullandığınız her sözcükle bir anlaşma imzalarsınız. Hem kendinizle, hem karşınızdaki ile ve hem de tüm evrenle! Bir insan gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa Bugün ne konuştuğuna baksın.
ABD'li ünlü komedyen George Carlin'in ilginç önerileri var: 1. Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın. Yaş, kilo, boy...
En Büyük Dostlarımız Tebessüm İyi niyet Çalışmak
Kaliteli yaşamın en önemli unsurlarından birisi de, hayatın birkaç yönüne değil, tüm yönlerine odaklanmasıdır. Geçmişine, geleceğine ve en önemlisi de bu gününe bakmasıdır
Kaliteli yaşamın en önemli hırsızlarından birisi stres iken, en önemli polislerinden birisi de fırsattır. Stres, günümüzde bir çok bireylerin kıskacına girdiği çok önemli bir olumsuzluktur.
Biraz önce bir televizyonun haber kanalında ruh sağlığı yasa tasarısı ile ilgili görüş paylaşıyorlar. Biri erkek diğeri kadın iki Psikiyatri Profesörü konuk. İkisi de ülkemizin sahasında en kıymetli değerleri ve bütün toplumumuz tarafından tanınan değerli bilim insanları.
Merdiven basamakları yukarıya doğrudur. Doğumdan ölüme mümkün olduğunca, basamaklardan geri düşülmemeli, çok hızlı da çıkılmamalıdır.
Son günlerde bir çok televizyon kanalında, Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca, “zorunlu yayın” adı altında bir uyarı kısa filmi gösterilmektedir. Filmde bir iş kazası gösteriliyor ve vurucu cümle söyleniyor: “İş kazası diye bir şey yoktur, tedbir alın” diyor.