Önceki gün, Bucak Barbaros mahallemizde akşam yürüyüşü yapıyordum. Yol üzeri komşumuzun evinin önünde üç komşu ve benim tanıyamadığım bir vatandaş sohbet ediyorlardı. Selamlaştıktan sonra beni tanıyıp tanımadıklarını sordular yabancı olana.
Muhatabımız ile konuşurken, iletişim dilinin hassasiyeti çok önemlidir. - Beni anlamadın ile, - Anlatamadım galiba, Arasında çok büyük farklar vardır.
Simit almak için sıraya girdim. Sıra çok kalabalıktı. 20 dakika kadar sırada kaldım.
Cevahir bey bir pazar sabahı, evinde beslediği ve canı gibi sevdiği kurt köpeğini gezdirmeye çıkmıştı. Eğitimli olduğu için gezinti sırasında tasmasını salıyordu. Kurt köpeği Asil, gezinirken sokakta yaşayan kendi boylarında bir arkadaşa rastladı ve başladılar konuşmaya:
Hanım efendi mutfakta yemek telaşı ile uğraşıyordu: Salonda tv seyreden kocasına kibar bir şekilde seslendi: "Hayatııım, salata yapmaya yardım edebilir misin? Yemeğim yanacak...
Yaşlı Bir Baba… Yaşlı bir baba… Kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş…
Duran bey bir kamu kuruluşu üst yönetiminden emekli olalı 5 yıl olmuştu. Emeklilik sonrası özlediği bir sahil kentine yerleşmişti. Zaman zaman eşi Tülay hanımla tartışmalarını rasyonel bir şekilde yönetmekte zorlanıyordu.
Yıl 1993 idi. Yrd. Doç. Dr. olarak Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinde öğretim üyeliği yapmaktaydım. Bir gün öğrencilerim Mihriban türkülerinin güftekarı şair Abdurrahman KARAKOÇ’un fakültemize çağrıldığını söylediler. Öğrencilerimle birlikte karşıladık ve salonun en önüne birlikte oturduk.
Eski Yunanistan’ın Teb şehrinde bir sabah insanları isyan ettiren bir cinayet işlenmiş. Şehrin soylu ailelerinden birinin yakışıklı, iyi eğitim almış genç oğlu, avam sınıftan çirkin, yaşlı bir kambur tarafından şehir meydanında nedensizce ve vahşice kafasına çekiçle vurularak öldürülmüş. Maktul, şehirde çok sevilen, geleceği parlak, yakışıklı, kısacası tanınan bir delikanlı imiş.
Duygu dolu bu paylaşımı okurken gözyaşlarıma hakim olamadım. Gülümsemenin yararları yadsınamaz! Böylesine anlamlı ve değerli anıyı ağlaya ağlaya okuyarak büyük gurur yaşayacaksınız...
Emreder Rica eder, lütfen der Takip eder Ona güvenir Azarlar Tebessüm eder Çabuk getir der Lütfen getirir misin der Problemi çözer Nasıl çözüldüğünün yolunu gösterir
"Belh’in meşhur velisi Hatim-i Esam, hacca gidiyordu. Hanımına sordu: - Hanım, ne kadar nafaka bırakayım sana, ben gelinceye kadar? Tevekkül ve teslimiyet timsali hanımın cevabı ibretliydi: - Ne kadar yaşayacaksam o kadar!
Koronovirüs, birkaç aylık bir sürede küresel bir salgın haline geldi ve tüm dünyaya hızla yayılarak, yaklaşık 200 bin insanın canını aldı. İlk defa ortaya çıkarak ve de mutasyona uğrayıp kovit 19 halini alarak, en yetkin bilim adamlarını dahi ters köşeye yatırdı. En büyük tehlike bilinmez olmasıydı.
1. 2 Saat kitap okuma. 2. 2 saat evde yürüyüş. 3. 2 saat balkonda hem güneşlen, hem de doğayı seyret.
Birkaç arkadaş gezerken birinin tuvaleti gelir. "Arkadaşlar en yakın tuvalete doğru yürüyelim" der. Tuvalete yaklaşınca sıkışan arkadaş lavaboya gidince, hiç sıkışığı olmayan diğer arkadaşların hepsinin de tuvaletleri gelir. İlk giren çıkınca bakar kimse yok. Beklemeye başlar.
Merhum ağabeyim 1970 yılında Hakkari İdil ve Uludere'de askerliğini tamamlayıp gelmişti. Abimin askerlik öncesi mesleği, davar ve sığır çobanlığı idi.
Yüksek kaliteli yaşamın ve kaliteli bir insan olmanın en önemli faktörlerinden birisi, olumlu düşünmek ve yaklaşmak iken, en önemli hırsızlarından biri ise, olumsuz düşünmek ve eyleme geçmemektir. İlk defa karşılaştığımız bir probleme "olmaz" etiketi yapıştırdığımız zaman (negatif etiketleme), olmayacağını garantilemiş oluruz.
Bu virüsten korkmayın, panik yapmayın, gereksiz endişe ve kaygı yüklenmeyin. Bedavaya stresle kardeş olmayın.
Kilise tarafından yakılarak öldürülen Giordano Bruno (1548- 1600) Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri olup evrensel ve zaman mefhumundan uzak "iki şey" öğretisi kulağa küpe olacak cinsten.
Yıl 1929.. Lise 3 ders kitabı. Adı: Kozmografya.. Yazarı: Ordinaryüs Prof. Dr. Ali Yar. Atatürk’ün isteği ile yazıldı. Büyük önderdeki öngörüye bakar mısınız? Hikayesi ise inanılmaz....