Keseri aynı noktaya vurmak… Aynı türküyü seslendirmek, Birinci sınıf bilim insanı yetiştirilir, bilim kurumları sorumluluklarını yerine getirirler, yönetimler bilim insanlarını dinleyip önlerini açarlarsa, bilimsel bilgi bütün toplum kurumlarına girecek, toplum yapısı değişecektir.
“Şark kurnazlığı” deyimini severiz... çok da kullanırız... “Garp kurnazlığı” henüz dilimize yerleşmedi. Oysa Garplılar, şarklılardan çok daha kurnazdır. Rahatça aka kara diyebilirler. Kendi çıkarlarına olanları bizim çıkarımıza imiş gibi göstermenin ustasıdırlar... Kardeşi kardeşe kırdırıp keyifle seyrederler. Zavallı şarklılar da kardeşlerini öldürerek vatanlarını kurtaracaklarını zannederler.
Önceki yazımda fikir, sanat ve siyaset dünyasından bazı isimler saymıştım. Bilim teknoloji meselesi için gereğini yapmayan, yazar, düşünür, yöneticilerimiz için ne demiştim. İleri düşünceli insanlar oldukları hakkında “Bu yaygın düşünüş, ama bize göre yanlış - ve huva indana batıl”.
“ Batının tehdidi altında yaşamamızın ve iktidarların onların elinde kuklalaşmasının sebebi bilim ve teknoloji alanındaki geriliğimizdir. Ülkemize yönelik tehdit bilim ve teknoloji üzerinden bize ulaştığı halde, açığı kapatmak için kararlılık sergilemiyoruz. Hatta tam aksine çok da rahat görünüyoruz.” İbrahim Okur. Uygarlık yolu s.190
Yeniçağ biliminin öncüsü olarak kabul edilen Nicolaus Copernicus (Kapernik (1473-15439) Polonya doğumludur. Ülkesinde teoloji okudu. İtalya’da daha çok sevdiği tıp, matematik, astronomi ve kilise hukuku alanlarında sürdürerek matematik Profesörü oldu. Astronomiye hep ilgi duydu.
Türkiye’de ülkenin refahına katkıda bulunacak düzeyde bilim ve teknoloji üretiminin olmaması, yerimizde sayacağımız anlamına gelmektedir. Halk siyasetçilerden maaşa zam, ucuzluk vs. istiyor. Bilim üretilsin, teknoloji üretilsin isteği yok. Bilim, üretilmeyince teknoloji üretilemez.