Akça Koca Kültür Platformu Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'ya asker ve cephane göndermede gizli bir üs ve hastane olarak hizmet veren Özbekler Tekkesi’ni ziyaret etti.
Akça Koca Kültür Platformunun Özbekler Tekkesi ziyaretine; Platform Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, TSE çalışanı Emine Uzunhasanoğlu, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Başkanı Ahsen Okyar, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Oktay Taşolar, Dr. Fatma E. Taşolar, Yalova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yunus Özen, Arkeolog Orhan Kaya, Eğitimci Zehra Genç, Dr. Ali Değirmenci, KOÜ Öğretim Görevlisi Abdullah Köktürk, Gebze Fatih Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Yüksel Aksoy, Biyolog Salihe Aksoy, Hematolog Dr. Hasan Dermenci, Sağlıkçı Şükran Dermenci, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Zülfikar Özkan, Çevre Yüksek Mühendisi Banu Çevikel, Beden Dili ve İletişim Uzmanı Şenay Işık, Endüstri Mühendisi Mustafa Toka, Körfez Karadenizliler Platformu Başkanı Mustafa Akın, Bilgisayar programcısı Ümmühani Özen, İnşaat Yüksek Mühendisi Coşkun Karakadılar, Kimyager Ayşegül Karakadılar, Derince Araştırma ve Uygulama Hastanesi Anestezi Uzmanı Dr. Ayşe Zeynep Turan, İşadamı Hasan Baykara, Kandıra Sağlık Grup Başkanlığından emekli Fevzi Genç, Makine Mühendisi Ömer Öztürk ve İşletmeci Muhammet Emin Çoban katıldı.
Özbekler Tekkesi
Özbekler Tekkesi, 1752'de Buharalı Nakşibendi dervişler tarafından Ahmet Yesevi geleneğinde Üsküdar, Sultantepe'de kurulan tekke. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'ya asker ve cephane göndermede gizli bir üs olarak hizmet verdi. Halen Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olup müze olarak kullanılması gündemdedir. Üsküdar İlçesinin Sultantepe Mahallesi, Münir Ertegün Sokağın devamında mezarlık içerisinde yer almaktadır.
Osmanlı Dönemi
Osmanlı döneminde, Orta Asya'dan Hac yolculuğuna çıkan Müslüman - Türkler'de adet üzere, Mekke'den önce İstanbul'a uğradıklarında kaldıkları 3 tekkeden biridir. İlk postnişin Nakşibendi şeyhlerinden Buharalı Seyid Hacı Abdullah Efendi, son şeyhi ise Necmettin Efendi'dir. Tekke, kendine özgü sözü, sohbeti ve meclisleriyle şehrin her sınıfı insanını dergaha çeker ve devletin himayesini de görürdü. Tekke son halini ise 1844'de Sultan Abdülmecid devrindeki tamirat ile almıştır.
1878 Türk-Rus savaşından sonra Rumeli'den kopup gelen muhacirlerin bir kısmı bu tekkenin etrafındaki odalarda hayatlarını sürdürebildiler. Tekke mevlevi dergahları gibi herkese açıktı, kandillerde ve muharremde okunan mevlit, zikir ve dağıtılan Özbek pilavı, aşuresi ve Uygur ve Çağatay Türkçesiyle söylenen ilahileri ve ebru sanatçılarıyla meşhurdu.
Kurtuluş Savaşı Dönemi
Kurtuluş Savaşı yıllarında ise Özbekler Tekkesi, Anadolu'ya asker ve cephane göndermede gizli bir üs ve hastane olarak hizmet verdi. Milli Mücadele yanlısı aydınlarının, askerlerin buluşma yeriydi. Bu gibi merkezlerin her biri eninde sonunda İngiliz işgal karargahı tarafından basılıp dağıtıldığı halde Özbekler Tekkesi'nin bu önemli görevi Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar gizlilikle sürdürdü. Aralarında İsmet İnönü, Halide Edib Adıvar, Adnan Adıvar, Yunus Nadi, Mehmet Âkif Ersoy gibi isimlerin de bulunduğu kişiler, Karakol Cemiyeti üyesi de olan Şeyh Ata Efendi (ki daha sonra Mustafa Kemal'i temsilen Türkistan’a Enver Paşa ile görüşmeye gönderilmişti) döneminde yine burada saklanmış ve Anadolu'ya geçmişti. Yüzbaşı Eşref Kuşçubaşı Beyin emir eri Zenci Musa, Özbekler Tekkesi içerisindeki mezarlıkta yatmaktadır.
Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet döneminde Özbekler Tekkesi, Kurtuluş Savaşı'ndaki önemli hizmetleri nedeniyle, 1925'de çıkarılan tekke ve zaviyelerin kapatılması hakkındaki kanun yürürlüğe girdikten sonra da kapatılmadı, bir edebiyat ve söz meclisi olarak hizmet verdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlanan tekke, bir kültür merkezi olarak faaliyetlerini sürdürüyor.